20.08.2021, 12:04

MİDE KORUYUCU PROTON POMPA İNHİBİTÖRÜ İLAÇLARIN ZARARLARI NELERDİR? KANSER YAPAR MI? COVID-19 ENFEKSİYONU İLE İLİŞKİLERİ NEDİR?

Yaygın bilinen isimleri ile mide koruyucu ilaçlar yani ‘proton pompa inhibitörleri’ (PPİ) (omeprazol, lansoprazol, pantoprazol, rabeprazol ve esomeprazol etken maddeli ilaçlar) mide rahatsızlıkları ile ilişkili yakınmaların ve hastalıkların tedavisinde yaygın bir şekilde reçete edilen ilaçlardır. Bu ilaçlar mide mukozası diye adlandırdığımız mide iç çeperindeki proton pompa yapısını bloke ederek mide asit salınımını ve dolayısıyla mide asit düzeyini gün içerisinde saatler süren bir uzunlukta azaltırlar. Ülkemizde her yıl yılda yaklaşık olarak 65 milyon kutu proton pompa inhibitörü ilaç reçete edildiği ifade edilmektedir. Günlük hekimlik pratiğinde çok yaygın reçete edilen bu ilaçların, kısa ve uzun dönemdeki fayda ya da zararlarına yönelik hem hastalarımızın hem de hekimlerimizin akıllarında ciddi anlamda soru işaretleri oluşmaktadır. Hekimler arasında bu ilaçların gereğinden fazla kullanıldığı konusunda fikir birliği mevcuttur.

Bu grup ilaçlar; ‘gastroözofageal reflü hastalığı’ ya da yaygın olarak bilinen adıyla ‘reflü hastalığı’nda, özofagus (yemek borusu) yangılarında, gastrit diye adlandırdığımız mide yangısı/tahrişlerine ya da ülserlere yol açabilen Helikobakter pylori bakterisinin tedavisinde, gerek ilaçlara bağlı gerekse farklı nedenlere bağlı gelişmiş mide ve duodenum ülserlerinin tedavisinde, ülser ve gastrite bağlı mide kanamalarında hekimlerin gözetiminde ve de belli zaman aralığında kullanılmalıdır. Hastalığın şiddet ve öyküsüne veya tedavi başlanacak hastanın klinik durumuna göre belirli zaman dilimlerinde bu ilaçların kullanımı bazen hayat kurtarıcıdır. Uzun süreli kullanımdan kastedilen zaman dilimi ise, aylarca ve çoğunlukla da yıllarca bu ilaçların kullanılmasıdır. Ancak, bazı nadir durumlar da vardır ki (kanama hikayesi olan hastalarda aspirin türevleri ve antikoagülan dediğimiz diğer kan sulandırıcı ilaçların kullanılması gerekliliği, yoğun bakımda yatan hastalarda stres ülseri gelişimini önlemek gerekliliği) hastayı istenmeyen hadiselerden ve diğer ilaç ve hastalıkların kanama gibi kötü sonuçlarından korumak için, yine hekimlerin kontrol ve gözetiminde bu PPİ türevi ilaçların uzun süreli kullanılması gerekir.

Genel olarak PPİ grubu mide koruyucu ilaçlar iyi bir güvenlik profiline sahiptirler. Kısa süreli kullanımlarda, hayat kalitesini etkilemeyecek düzeyde yan etkiler %1-3 oranlarında izlenirken, yan etkiler nedenli ilacı kesme oranı %1-2 düzeylerindedir. En sık izlenen yan etkiler; baş ağrısı, karın ağrısı, ishal, bulantı ve deri döküntüsüdür. Ancak, uzun süreli, bilinçsizce ve kontrolsüz kullanıldıklarında; kanda magnezyum düşüklüğü, vitamin B12 eksikliği, Clostridium difficile’ye bağlı ishallere, akciğer enfeksiyonlarına, kronik böbrek hasarına, özellikle ileri yaşlarda demansa, demir eksikliği anemisine, kalp krizi, kemik erimesi ve hatta mide bağırsak sisteminde tümör riskinde artışa neden olabileceği çeşitli bilimsel makalelerle öne sürülmüştür. PPİ’ları kullananlarda akla gelen en önemli soru, bu ilaçları kullandıklarında kansere yakalanıp yakalanmayacaklarıdır. Teorik olarak, bu ilaçların mide-bağırsak sisteminde tümör gelişimini arttırma riski var olsa da son yıllarda üst üste prestijli uluslararası gastroenteroloji dergilerinde yayınlanan makalelerde bu riske dair bilimsel kanıt düzeyinin düşük olduğu, diğer bir deyişle tümör riskini arttırdığına dair net veri olmadığı bildirilmiştir.

Peki COVID-19 pandemisinde bu ilaçları kullanmak güvenli mi? Yakın zamanda yayımlanan ve ülkemizden birçok merkezin verilerini içeren çalışmamızda; proton pompa inhibitörü ilaçların 4 haftadan fazla kullanılmasının COVID-19 hastaları için olumsuz sonuçlarla ilişkili olduğunu gösterdik. Diğer bir deyişle bu ilaçları kullanan hastalar, COVID-19 tedavisi için hastaneye yatırılıyorsa daha dikkatli değerlendirilmeli ve kesin kullanım gerekliliği yoksa bu ilaçlar kullanılmamalıdırlar.

Sonuç olarak; proton pompa inhibitörü ilaçlar uygun vakalarda kullanıldığı zaman fayda gösteren etkileri ön plandadır. Hekimler gözetiminde dikkatli, bilinçli ve hastasına göre belirlenmiş ve özelleştirilmiş PPI kullanılması durumunda istenmeyen olaylarla karşılaşılması riski oldukça düşüktür. Bu ilaçların uzun süreli kullanılması durumunda; gelişebilecek yan etkilerin ve istenmeyen sonuçların önlenmesi konusunda en kritik nokta, PPİ grubu ilaçların hastalığı tedavi edici en uygun ve mümkünse düşük dozlarda kullanılması, hastaların bu ilaçları ne kadar zaman süreyle kullanacağı hekimlerce kararlaştırılması, bu ilaçlarla tedavinin mutlaka kişiselleştirilmesi ve elbette ki yan etkiler açısından hekimlerce hastaların yakın takip edilmesi gerekliliğidir.

Doç.Dr.Alpaslan TANOĞLU

Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Sancaktepe Şehit Prof Dr İlhan Varank SUAM, İç Hastalıkları ve Gastroenteroloji Servisi

Yorumlar (2)