18.10.2021, 07:42

COVID-19 İLE MÜCADELE KİMİN GÖREVİ?

İnsan doğduğu andan itibaren en az iki kişinin olduğu bir haneye gözlerini açar. Dünyaya gelmesine vesile olan bir erkek ve bir kadından oluşan ailenin en az üçüncü ferdidir. Kendi başına yaşayabileceği uzun bir zamana kadar da bu iki insanın himayesine ve itinasına muhtaçtır. Toplum içinde yaşamaya hazırlanır, sorumluluk ve görevlerini öğrenir.

Bulunduğu toplumun bir parçası olan insanın mesleği ne olursa olsun hem geçimini sağlamak hem de o topluma katkı sağlamak için bir takım görev ve sorumluluklar alır. İnsanların hepsini ilgilendiren toplumsal olaylarda insanların takınacağı tavır aynı zamanda bu sosyal gelişmişliğin ve insani olgunluğun da bir göstergesidir. Savaş, afet, salgın gibi durumlarda insanların bencil davranması zayıf ve muhtaç durumdaki insanların mağduriyetine, insanın topluma sağlayacağı faydanın geri planda kalmasına sebep olur. Nasıl ki bir savaşta, asker anneleri benim oğlum savaşa gitmesin demiyorsa, bir kurtarma ekibi depremde canını tehlikeye atıp enkazın altına giriyorsa, bir salgın sırasında da doktorlar hemşireler hastalanma korkusuna rağmen COVID-19 hastalarına bakmam demiyor. Ancak savaşı, enkazı, afeti önlemek daha az hasar oluşmasını sağlamak varken bu özel insanları zorla savaşa, enkaza sokarak tehlikeye atmak nasıl akıllıca değil ise imkân varken aşı olmayarak daha fazla hasta oluşmasına sebep olmak da akıllıca değildir. Sağlık çalışanları kendilerini korusun yeter diye düşünülebilir ancak hastalığın seyri, çok hasta olması, hastalığın ağır seyretmesi ve varyant oluşumları bize sadece sağlıkçıların mücadelesinin bu salgında yeterli olmadığını göstermektedir.

Elinden geleni fazlasıyla ve fedakârca yapan sağlık profesyonellerinin emeklerine saygı duyularak toplumun da elinden geleni yapması ve korunma konusunda sorumluluğunu yerine getirmesi beklenir. Yarın hasta olduğunda doktora gidecek, hastanede yatarak her türlü müdahaleyi kabul etmek zorunda kalacak kişilerin kendini korumak için yine aynı doktorların önerdiği daha kolay ve basit korunma önlemlerini kabul etmemesi, uygulamaması veya geciktirmesi, sağlık sisteminin tıkanmasına ve ölümlerin önlenememesine yol açmaktadır. Mesafe ve maske COVID-19'dan korunmada çok önemlidir. Aşının 12 yaş üstü yaş gruplarına açılması ile girilen normalleşme sürecinde, ne yazık ki maske ve mesafe kuralları ciddi anlamda ihlal edilmeye başlandı. Bu durum aşısızların hastalanmasına hatta ölümüne, zamanla bağışıklığı azalacak hastalık geçiren ve aşılıların da oluşacak yeni varyantlarla hastalığa yakalanmalarına ve salgının devamına sebep oluyor. Bu nedenle aşı ile elde edilecek bağışıklığı geniş zamana yaymadan kısa sürede oluşturmak bir avantajdır. Yani aşıların geciktirilmemesi gerekir. Aşıya karşı tereddüt oluşturan ve yanlış bilgi nedeniyle konulan mesafelerle ilgili olarak önceki açıklamalara devam edecek olursak;

Aşıya Mesafe : “COVID-19 aşılarının içinde ne olduğu belli değil.”

Aşıların içeriğindeki maddeler CDC sitesinde (https://www.cdc.gov/vaccines/COVID-19/clinical-considerations/COVID-19-vaccines-us.html#Appendix-C) mevcuttur. İçeriğinde neler olduğu açıkça bellidir.

İnsanlar daha önce yaptırdıkları diğer aşıların veya vücutlarına ağızdan aldıkları veya enjekte edilen ilaçların hiçbirisinin içeriğini bu kadar incelememiştir. Hatta marketten aldıkları cips, şekerleme, sigaranın bile. Aşılarla ilgili içerik, yan etki, önerilmeyen durumlar gibi birçok bilgi gayet şeffaf ve açık olarak ilan edilmektedir. Çünkü tıbbi bütün ürünlerde bu zorunludur. Aşıların hiçbiri yumurta, jelatin, lateks veya koruyucu içermez. COVID-19 aşıları demir, nikel, kobalt, lityum gibi metaller, toprak alaşımları veya mikroelektronik elektrotlar, karbon nanotüpler veya nanotel yarı iletkenler gibi üretilmiş ürünler içermez. Aşının üretim tekniğine göre içindeki maddeler değişmekle beraber esas maddesini virüsü taklit eden kısmı oluşturmaktadır.

Aşıya Mesafe: “Aşılar mikroçip içerir.”

Aşıların mikroçip içerebilmesi için çok maliyetli ve çok daha uzun süreli bir üretim olması gerekirdi. Mikroçip yerleştirme ve veri alma niyeti olan birileri olsaydı bile, aşılar tek firma veya üreticinin tekelinde değildir. Aynı anda bütün bilim adamlarının böyle bir komplonun üyesi olması söz konusu olamaz. Dünyanın her yerinde farklı aşı çalışmaları mevcuttur ve farklı mekanizmalı aşılar sunulmaktadır. Bunlarla ilgili çalışmalar iyi klinik uygulamalar çerçevesinde bildirimleri önceden yapılarak şeffaf bir şekilde yürütülmektedir. Ayrıca insanlara mikroçip takma amacı güden ve planlayan insanlar için COVID-19 salgınına ve aşılara ihtiyaç yoktur. Aşı dışında bunun çok daha kolay yapılabileceği gıda, ilaç veya solunum gibi yollar mevcuttur. Üstelik bu yollarda aşı uygulamak için soğuk zincir, sağlık personeli, enjeksiyon gibi zor koşullar kullanmaya gerek yoktur. Salgının bir komplo olduğunu varsaysak bile aşıya çip yerleştirmek yerine insanları takip veya yönlendirme için telefon, bilgisayar gibi cihazlar çok daha verimli kullanılabilir.

Aşıya Mesafe: “Aşı olanlar da hastalanıyor demek ki aşı korumuyor.”

Salgın dinamik bir süreçtir ve aşıyla koruyuculuk olup olmayacağını, olursa koruyuculuğun ne kadar süreceğini, oluşan yeni varyantlara karşı uzun vadede ne kadar koruyucu olacağını belirlemek hafta veya ay bazlı olarak yeniden gözden geçirilerek takip edilecek bir durumdur. COVID-19 hakkında bundan bir yıl önceki tecrübelerimizle bu günküler aynı değildir. Bundan sonraki 8 veya 12. aydakiler de bugün ile aynı olmayacaktır. Aşılı kabul edilme, şu anda 2. aşıdan 2 hafta sonrası olarak belirlenmiştir ve veriler kişisel faktörlerden etkilenmekle beraber koruyuculuğun en az 6-8 ay devam ettiği yönündedir.

Üretilen her aşı farklı ülkelerde farklı klinisyenler tarafından kullanılarak etkinliği ve güvenliği test edilmiştir. Bu çalışmalar yapılmadan kullanılması mümkün değildir ve bazılarının iddia ettiği gibi Faz 3 çalışması sonuçları etkin olduğunu göstermeden tüm topluma kullanılan aşı yoktur. Mortalitesi düşük de olsa bulaşıcılığı yüksek bir salgında hastalanan sayısı yüksek olacağından ölüm sayısı yüksektir ve bu şekildeki salgınlarda aşı ile elde edilecek düşük bir etkinlik bile aşıları kıymetli hale getirir. Aşılara göre etkinlik verileri dünya literatüründe mevcuttur ve aşılarda etkinlik arzu edildiği kadar iyidir.

Aşı ile bağışıklık oluşmasında bilinmesi gereken önemli bir diğer durum; kişilerin genetik yapı ve immünolojik cevaplarına göre aynı aşıya farklı cevap vermeleri nedeniyle bazılarında aşının etkinliğinin daha az olabileceği endişesidir. Bu aşı cevabının sadece aşıya bağlı olmadığı başka parametrelerin de etkili olduğu anlamına gelmektedir. Aşılar %100 koruyucu değildir ve bunun aşı olan kişinin yapısal cevabı dışında başka sebepleri de vardır. Aşının üretimindeki bir aksaklıktan, miadı, uygun şartlarda taşınması, depolanması, prosedüre uygun yapılması, gerekli miktarda verilmesi, kaydının yapılması gibi birçok aşamada oluşabilecek bir hata, aşısız kabul etmemiz gereken bir kişiyi aşılı kabul etmemize ve aşılı iken hastalandı dememize yol açabilir. Bunun yanında her şey uygun şartlarda gerçekleşse bile klinik koruyuculuğun tam oluşmaması mümkündür ve bu hastalık ve aşıya göre farklılık gösterebilir. Genelde bu etkinlik yapılan gözlem ve çalışmalarla (%) yüzde olarak ifade edilir.

Salgınlarla seyreden hastalıklarda aşılıların hastalanması mümkündür ancak bu aşıların etkisiz olduğunu göstermez. Çok kişinin hastalandığı bir toplumda doğal olarak aşılılar da çok kişiyle temas edecektir. Bu hafif de olsa hastalığa yol açabilir ve oransal olarak aşılıların çoğu korunsa da bunu aşılılar hastalandı olarak görürüz. Halbuki aşılanmayanların hemen hemen tamamı hastalanmaktadır ve nedense aşıya mesafe koymak isteyenler aşısızların hepsinin hastalığını değil, hastalanan az bir kısım aşılının hastalığını görmek istemektedir.

Aşıya Mesafe: “Aşı kısırlık yapar”

COVID-19 aşısı kısırlık yapmaz. Şimdiye kadar hiçbir aşı için böyle bir yan etki raporlanmamıştır. Zaten COVID-19 aşıları yaklaşık bir yıldır uygulanmaktadır, çok sıkı takip edilmektedir ve iddia edildiği gibi kısırlık yaptığına dair veri olması mümkün değildir. Yapılan sperm analizlerinde aşının herhangi bir olumsuz etkisi görülmemiştir. Tam tersi COVID-19 virüsünün yani hastalığın spermleri etkilemesi söz konusudur. Kadınlarda aşı sonrası oluşan hamilelikler aşıların hem kadın hem de erkeklerde üremeye olumsuz etkisi olmadığının ispatıdır.

Aşıya Mesafe: “Hamileyim aşı olamam”

COVID-19'un özellikle delta varyantı hamilelerde daha ağır seyretmekte ve ölümle sonuçlanabilmektedir. Şu ana kadar gebelerde yapılan aşıların normal kişilerdeki gibi yan etkiler oluşturduğu ancak anneyi ve bebeği riske atan ciddi bir yan etkisi görülmediği gibi annede bağışıklık oluşturma yeteneği yeterli bulunmuştur. Emziren anneler de güvenle aşı olabilirler.

Aşıya Mesafe: “Aşı genetik yapımızı etkileyip neslimizi değiştirecek”

İnsan neslinin genetik yapısının yavrularına aktarımı yumurta hücreleri (sperm ve ovum) ile olur. Aşının bu hücrelerin çekirdeğine ulaşarak genetik değişiklik yapması mümkün değildir. Neredeyse yüz yıldan fazla zamandır kullanılan aşılar genetik yapımızı değiştirmemiştir. Aşıların üretim ve etki mekanizmaları incelendiğinde yeni aşıların ve COVID-19 aşısının da genetik materyalimizi içeren hücre DNA’sına entegre olarak değişiklik yapması söz konusu değildir. Bu konuda suçlanan aşıda kullanılan mRNA molekülü virüs yapısına benzeyen protein üretimini sağlayan ve 72 saat içinde yıkılan bir maddedir. Hücre çekirdeğine girmediği için normal hücrelerde de genetik değişiklik oluşturamaz.

Neticede daha az insanın ölmesi, çocukların eğitimi, iş ve sosyal hayatın normale dönmesi hepimizin elindedir. Başta sağlık öğrencileri ve aydınlar olmak üzere tüm toplumun COVID-19 ile mücadelede sağlık profesyonellerine yardımcı olmak gibi bir sorumluluğu mevcuttur.

Unutulmamalıdır ki herkesin hasta olma riski taşıdığı bir salgında ek hastane ve yoğun bakımlar açıldığında yatak bulunabilir ama bir aşı ile korunabilecekken aşının yüzlerce katı ilaç, serum, oksijen desteği vs nefes almanıza yetmeyebilir.

Kolay olanı seçin ve lütfen aşı olun.

Yorumlar (1)
Ayşe Serap Şahiner 3 yıl önce
Teşekkürler kaleminize ve yüreğinize kuvvet Çok bilgilendim ..