Araştırmada 22 farklı uzun süreli kohort çalışmasından 323 bini aşkın yetişkinin verisi incelendi. Katılımcılar yıllar boyunca izlenerek sigara kullanım yoğunluğu, bırakma süresi ve ortaya çıkan sağlık sonuçları karşılaştırıldı. Çalışma kalp krizi, felç, kalp yetmezliği ve ritim bozuklukları gibi başlıca kardiyovasküler hastalıkların yanı sıra tüm nedenlere bağlı ölümleri de değerlendirdi.

“Az içmek güvenli değil” sonucu netleşti

Araştırmanın dikkat çeken bulguları şunları işaret ediyor:

  • Günde 2–5 sigara içenlerde kalp-damar hastalığı riski belirgin biçimde yükseliyor

  • Aynı grupta tüm nedenlere bağlı ölüm riski de anlamlı ölçüde artıyor

  • Günlük sigara sayısı arttıkça risk de katlanarak yükseliyor

  • “Azaltmak” riskleri silmiyor; en güçlü koruma tamamen bırakmayla sağlanıyor

Bilim insanları, tütün endüstrisinin “düşük yoğunluklu içicilik” üzerinden oluşturduğu güven duygusunun gerçeği yansıtmadığını, az içmenin dahi kalp ve damar sistemini olumsuz etkilediğini vurguluyor.

Bırakmanın yararı hızlı başlıyor

Çalışma, sigarayı bırakmanın zamanlamasına da ışık tutuyor:

  • Bırakıldıktan hemen sonra risklerde düşüş başlıyor

  • İlk 10 yılda belirgin iyileşme görülüyor

  • 20 yıla kadar risklerde gerileme devam edebiliyor

Bu nedenle uzmanlar, “az içiyorum” diyerek sigarayı sürdürmek yerine, en erken dönemde bırakmayı en güçlü halk sağlığı yatırımı olarak tanımlıyor.

Uzman uyarısı: “Azı da çoğu da zararlıdır, çözüm bırakmaktır”

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Öğretim Üyesi, Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Yakup Arslan, çalışmayı değerlendirdi ve sonuçlarına yönelik şu mesajın altını çizdi:

Beyindeki lityum düşüklüğü Alzheimer ile ilişkili bulundu
Beyindeki lityum düşüklüğü Alzheimer ile ilişkili bulundu
İçeriği Görüntüle
  • “Bu araştırma, günlük sigara sayısına dayanan yanlış güven duygusunu ortadan kaldırıyor.
    Az içmek, güvenli içmek anlamına gelmiyor.”

  • “Kalp-damar hastalıkları ve ölüm riskindeki artış yalnızca ‘çok içenlere’ ait değil.
    Günde birkaç sigara içenler de anlamlı risk altında.”

  • “Halk sağlığı açısından doğru hedef sigarayı azaltmak değil, tamamen bırakmaktır.”

Arslan, nikotin bağımlılığının bir irade zayıflığından çok tedavi edilmesi gereken bir hastalık olduğunu vurgulayarak hekim desteğinin önemine dikkat çekti. Danışmanlık, nikotin replasman tedavileri ve hekim kontrolünde ilaçların bırakma başarısını belirgin ölçüde artırdığını ifade etti.
Dr. Yakup Arslan
Doç. Dr. Yakup Arslan

Kamu sağlığı çağrısı: “Bugün bırakılacak her sigara, yarının kalbini kurtarır”

Bu çalışma, politika yapıcılar ve toplum için güçlü mesajlar taşıyor:

🩺 aile hekimliklerinde bırakma danışmanlığı güçlendirilmeli
🏥 sigara bırakma polikliniklerinin erişimi artırılmalı
📚 gençler için erken yaş eğitim programları yaygınlaştırılmalı
🚭 kapalı alan denetimleri ve vergisel caydırıcılık sürdürülmeli

Toplum bireylerine düşen pay ise yalın ve nettir:
“Az içiyorum, zararı olmaz” ifadesi artık bilimsel karşılığı olmayan bir teselli cümlesidir. Kalp ve akciğerler miktar pazarlığı yapmaz. Çözüm, bırakmayı ertelememektir.


Ne yapılmalı? Bırakmayı düşünenlere kısa rehber

  • bir bırakma tarihi belirleyin

  • tetikleyici alışkanlıkları not edin

  • sağlık profesyonelinden destek alın

  • ilaç veya nikotin replasmanı gerekiyorsa hekimle planlayın

  • ilk günlerde zorlanmayı sürecin parçası olarak görün

Doç. Dr. Yakup Arslan’ın sözleriyle özetlersek:
“Sigara içmenin güvenli dozu yoktur. Beden, dumanla uzlaşmaz. En doğru gün bugün, en doğru hedef tamamen bırakmaktır.”


Son söz

Bu çalışma bize yalnızca sayıları değil, yönü gösteriyor:
Sigara azaltılarak değil, bırakılarak yeniliyor.
Kalbinizin atış ritmini nikotine rehin etmeyin.

Kamu sağlığı açısından çağrı açıktır:
🚭 Bırakmayı ertelemeyin, destek alın, sağlıkla kalın.