Günlük hayatımızda sürekli temas ettiğimiz birçok eşya sağlığımızla da ilgili tartışmaların odağına yerleşmiş durumda. Bilimsel çalışmalar, evlerde kullanılan bazı ürünlerdeki kimyasallara uzun süreli maruziyetin, çeşitli hastalık riskleriyle ilişkilendirilebildiğini ortaya koyuyor. Uzmanlar kesin ve tek yönlü yargılardan kaçınılması gerektiğini, ancak ihtiyatlı yaklaşımın önemli olduğunu belirtiyor.
Hangi ürünler tartışılıyor?
1. Plastik gıda saklama kapları
Bazı plastik ürünlerde bulunan BPA ve ftalat gibi bileşiklerin, özellikle ısıtıldıklarında yiyeceklere geçebildiğine dair çalışmalar bulunuyor. Bu maddeler hormon sistemi üzerindeki etkileri nedeniyle araştırmaların odağında. Bazı yayınlar, bu kimyasalların obezite, insülin direnci ve üreme sağlığı üzerinde olası etkilerini tartışıyor.
2. Yapışmaz tencere ve tavalar
Yapışmaz kaplamaların yüksek ısıya maruz kalması ya da çizilmesi durumunda PFAS adı verilen kalıcı kimyasalların açığa çıkabildiği bildiriliyor. PFAS’lar uzun süre vücutta kalabilen maddeler olarak tanımlanıyor ve bazı çalışmalarda tiroid fonksiyonları ve bazı kanser türleriyle ilişkilendiriliyor. Ancak nedensellik ilişkisinin her durum için kesin olmadığı vurgulanıyor.
3. Alüminyum folyo
Alüminyum folyonun özellikle asidik ve tuzlu yiyeceklerle yüksek sıcaklıkta kullanılmasının alüminyum geçişini artırabileceğini gösteren araştırmalar bulunuyor. Yüksek maruziyetin oksidatif stres ve nörolojik etkilerle ilişkilendirildiğini bildiren çalışmalar mevcut.
4. Rafine pişirme yağları
Aşırı rafine edilmiş ve omega-6 açısından zengin bazı yağların ısı altında okside olabildiği, bunun da kronik inflamasyonla bağlantılı olabileceği belirtiliyor. Uzun süreli ve dengesiz tüketim, kalp-damar ve metabolik hastalık riskleri bağlamında inceleniyor.
5. Tekrar kullanılan plastik su şişeleri
Güneş ışığı ve sıcaklığa maruz kalan plastik şişelerden mikroplastik ve bazı kimyasalların suya geçebildiği yönünde çalışmalar bulunuyor. Mikroplastiklerin bağırsak sağlığı ve bağışıklık sistemi üzerindeki potansiyel etkileri halen araştırılıyor.
6. Konserve gıdalar
Bazı konserve kutularının iç kaplamalarında BPA türü maddelerin bulunabileceği belirtiliyor. BPA maruziyeti ile hormon dengesizlikleri ve metabolik etkiler arasındaki ilişki bilimsel çalışmalarda tartışılmaya devam ediyor.
7. Kokulu mumlar ve oda kokuları
Kokulu mumlardan ve oda parfümlerinden çıkan uçucu organik bileşiklerin (VOC) kapalı ortamlarda birikebileceği bildiriliyor. Bu maddelerin solunum yollarında irritasyon, baş ağrısı ve hassas kişilerde yakınmalarla ilişkili olabileceği ifade ediliyor.
8. Plastik doğrama tahtaları
Plastik kesme tahtalarından zamanla mikroplastik parçacıkların koparak yiyeceklere geçebildiğini gösteren laboratuvar çalışmaları bulunuyor. Bu parçacıkların vücutta birikimi ve olası uzun dönem etkileri halen araştırma konusudur.
9. Ultra işlenmiş gıdalar
Ultra işlenmiş gıdaların yüksek şeker, tuz ve katkı içeriği nedeniyle obezite, diyabet ve bazı kanser türleriyle ilişkili olduğuna dair geniş epidemiyolojik çalışmalar yayımlanmıştır. Uzmanlar buna rağmen tek başına “tek neden” demenin doğru olmayacağını vurguluyor.
⸻
Bilimsel literatürde neler var?
Hakemli dergilerde yayımlanan çalışmalarda:
• BPA ve ftalat maruziyeti ile endokrin sistem etkileri
• PFAS’ların uzun süreli maruziyeti ve bazı kanser türleri ile ilişkilendirilmesi
• mikroplastiklerin sindirim sistemi ve bağışıklık üzerindeki olası etkileri
• ultra işlenmiş gıda tüketimi ve kanser riski arasındaki epidemiyolojik ilişkiler
gibi başlıklar ele alınıyor. Araştırmacılar, bu bulguların önemli olduğunu ancak doz, maruziyet süresi ve bireysel farkların belirleyici rol oynadığını hatırlatıyor.
⸻
Ne yapılabilir?
• plastik yerine cam ve paslanmaz çelik ürünleri tercih etmek
• yapışmaz kapları yüksek ısıya maruz bırakmamak ve çizilenleri kullanmamak
• kokulu mum ve oda parfümlerini sınırlı kullanmak
• ultra işlenmiş gıdaları azaltıp taze gıdalara yönelmek
• evleri düzenli havalandırmak
uzmanlar tarafından önerilen temel önlemler arasında sayılıyor.
⸻
Özet olarak bilim insanları, “kesin hüküm değil, dikkatli kullanım” yaklaşımını öneriyor. Evlerdeki küçük tercihler, uzun vadede sağlığımız için önemli farklar yaratabiliyor.




