Ses teli felci tedavisinde son yıllarda önemli teknolojik ve cerrahi gelişmeler yaşanıyor. Bu gelişmeler arasında özellikle erken dönemde uygulanan enjeksiyon laringoplasti, tiroplasti ameliyatları, reinnervasyon cerrahisi, yapay zekâ destekli ses terapisi ve çift taraflı felçte kullanılan yeni lazer teknikleri dikkat çekiyor. Prof. Dr. Mustafa Gerek, bu yöntemlerin her birinin hastaların ses kalitesini ve nefes kapasitesini belirgin şekilde artırdığını belirtiyor.
Felç sonrası ilk aylarda uygulanan enjeksiyon laringoplasti, tedavinin en hızlı etkili yöntemlerinden biri olarak öne çıkıyor. Prof. Dr. Gerek, bu yöntemde biyouyumlu dolguların ultrason ve laringoskopi eşliğinde milimetrik hassasiyetle uygulanabildiğini, işlemin çoğu zaman günübirlik olarak tamamlandığını ifade ediyor. Bu yaklaşım, özellikle erken dönemde sesin güçlendirilmesine önemli katkı sağlıyor.
Modern tiroplasti ise ses telinin konumunu dışarıdan ayarlayarak, hastanın doğal sesine en yakın tınıyı elde etmeyi amaçlıyor. Gerek, yeni nesil titanyum ve silikon implantların bu ameliyatların başarısını artırdığını, özellikle profesyonel ses kullanıcılarında oldukça tatmin edici sonuçlar elde edildiğini vurguluyor. Ameliyatın çoğu merkezde lokal anestezi ile gerçekleştirilmesi ve hastanın sesinin ameliyat sırasında dinamik olarak değerlendirilmesi, yöntemin en önemli avantajları arasında yer alıyor.
Reinnervasyon cerrahisi son yıllarda ses teli felci tedavisinin en ileri tekniklerinden biri olarak kabul ediliyor. Bu yöntem, fonksiyonunu kaybeden sinir yerine başka bir sinirin devreye alınmasıyla kas tonusunun yeniden kazandırılmasını hedefliyor. Prof. Dr. Gerek, özellikle genç hastalarda bu tekniğin uzun vadeli ses kalitesini belirgin şekilde iyileştirdiğini ve mikrocerrahi ekipmanlar ile sinir uyarıcılarındaki teknolojik gelişmeler sayesinde ameliyat güvenliğinin arttığını ifade ediyor.
Ameliyatsız yöntemlerin de önemli bir yeri olduğunu belirten Gerek, son dönemde yapay zekâ destekli akustik analiz programlarının, kişiye özel egzersiz algoritmalarının ve yüksek çözünürlüklü görüntüleme tekniklerinin ses terapisini daha etkili hale getirdiğini söylüyor. Bu gelişmeler, tek taraflı felç hastalarında sesin güçlendirilmesine ve terapi sürecinin kişiye göre uyarlanmasına olanak sağlıyor.
Çift taraflı ses teli felcinde ise tedavi öncelikle solunumun güvenli hale getirilmesini amaçlıyor. Prof. Dr. Gerek, karbondioksit lazer, plazma enerjisi ve soğuk ablasyon gibi modern tekniklerle hava yolunun minimal invaziv yöntemlerle genişletilebildiğini ve hastaların nefes kapasitesinin belirgin şekilde artırılabildiğini ifade ediyor.
Ses teli felci tedavisinde geleceğin teknolojisi olarak gösterilen laryngeal pacing ise kaslara yerleştirilen küçük bir cihaz aracılığıyla elektriksel uyarım gönderilmesini ve ses telinin hareket etmesini sağlıyor. Gerek, bu yöntemin kalp pili mantığıyla çalıştığını ve önümüzdeki yıllarda daha yaygın bir tedavi seçeneği haline gelebileceğini belirtiyor.
Prof. Dr. Mustafa Gerek, tüm bu gelişmeleri değerlendirerek ses teli felcinin artık tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu vurguluyor. Erken tanının tedavinin sonucunu belirlediğini söyleyen Gerek, ses kısıklığının hafife alınmaması gerektiğini ve doğru merkezlerde yapılan işlemlerle hastaların sesinin, nefesinin ve yaşam kalitesinin geri kazanılabildiğini ifade ediyor.




