SAĞLIK

Tükürük Bezi Tümörlerinde Erken Tanı Hayat Kurtarıyor

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektör Yardımcısı, Gülhane Tıp Fakültesi KBB Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Gerek, tükürük bezi tümörlerinin belirtilerinden korunma yollarına, 2025 itibarıyla uygulanan en ileri tedavilere kadar merak edilenleri anlattı.

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Gülhane Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Gerek, tükürük bezi tümörlerinin toplumda nadir görülmesine rağmen geç fark edildiğinde ciddi sonuçlar doğurabildiğine dikkat çekti.

Prof. Dr. Gerek, tükürük bezlerinin kulak önü, çene altı ve dil altında yer aldığını belirterek, bu bezlerde gelişen tümörlerin büyük bölümünün iyi huylu olduğunu ancak kötü huylu türlerin yüz siniri ve hayati dokularla yakın ilişkisi nedeniyle özel bir hassasiyet taşıdığını vurguladı.

“Her Şişlik Masum Değildir”

Tükürük bezi tümörlerinin en sık belirtisinin ağrısız şişlik olduğunu ifade eden Prof. Dr. Gerek, şu uyarıda bulundu:

“Kulak önü ya da çene altında fark edilen, giderek büyüyen her kitle mutlaka hekim tarafından değerlendirilmelidir. Özellikle yüz felci, hızlı büyüme ve sertlik varsa bu durum kötü huylu tümör açısından alarmdır.”

Kimler Risk Altında?

Prof. Dr. Gerek’e göre tükürük bezi tümörlerinde bazı risk faktörleri öne çıkıyor:
• Sigara ve tütün kullanımı
• Baş-boyun bölgesine yönelik radyasyon maruziyeti
• İleri yaş
• Uzun süreli kimyasal temaslar

“Sigara özellikle bazı tükürük bezi tümörleriyle doğrudan ilişkilidir” diyen Gerek, tütünle mücadelenin bu alanda da kritik olduğunu söyledi.

Korunma Yolları

Tükürük bezi tümörlerinden korunmada farkındalık ve erken başvurunun önemine dikkat çeken Prof. Dr. Gerek, şu önerilerde bulundu:
• Sigara ve tütün ürünlerinden uzak durulmalı
• Baş-boyun bölgesindeki şişlikler ihmal edilmemeli
• Ağız ve diş sağlığı düzenli kontrol edilmeli
• Gereksiz radyasyon maruziyetinden kaçınılmalı

Teşhiste Altın Standart: Görüntüleme ve Biyopsi

Teşhis sürecine ilişkin bilgi veren Prof. Dr. Gerek, ilk değerlendirmede ultrasonografi, ardından MR görüntüleme ve ince iğne aspirasyon biyopsisinin büyük önem taşıdığını belirtti.

“Sadece kitleyi görmek yetmez; onun karakterini, sinirle ve çevre dokularla ilişkisini de bilmek gerekir.”

2025’te En Güncel ve En İleri Tedaviler

Prof. Dr. Mustafa Gerek, tükürük bezi tümörlerinde cerrahinin hâlâ temel tedavi yöntemi olduğunu ancak tekniklerin büyük ölçüde geliştiğini ifade etti:
• Yüz siniri koruyucu mikrocerrahi
• Ameliyat sırasında sinir monitörizasyonu
• Estetik ve fonksiyonel sonuçları önceleyen yaklaşımlar

Kötü huylu tümörlerde ise cerrahiye ek olarak radyoterapi, seçilmiş hastalarda hedefe yönelik akıllı ilaçlar ve immünoterapi uygulamalarının umut verici sonuçlar verdiğini söyledi.

“Kişiye Özel Tedavi Dönemi”

Modern tıpta her hastaya aynı tedavinin uygulanmadığını vurgulayan Prof. Dr. Gerek, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Artık tümörün genetik yapısına, yayılımına ve hastanın genel durumuna göre kişiselleştirilmiş tedavi planları oluşturuyoruz. Multidisipliner yaklaşım bu hastalıkta vazgeçilmezdir.”

Son Uyarı

Prof. Dr. Mustafa Gerek, sözlerini şu çağrıyla tamamladı:

“Ağrısız da olsa kulak önü ve çene altındaki şişlikleri önemseyin. Erken tanı, yüz sinirinin korunmasını ve tam iyileşmeyi mümkün kılar.”