Kronik stresin insan sağlığı üzerindeki etkileri uzun süredir tartışılırken, Kaliforniya Üniversitesi bünyesinde yapılan yeni bir araştırma, stres ile kanserin yayılımı arasındaki ilişkiye dair dikkat çekici bulgular ortaya koydu.

Araştırmacılar, laboratuvar ortamında fare modelleri üzerinde yürüttükleri çalışmada, uzun süreli stres altında bırakılan deneklerde bağışıklık sisteminin belirgin biçimde zayıfladığını tespit etti. Özellikle kanser hücrelerini tanıyıp yok etmekle görevli T lenfositleri ve NK (Natural Killer) hücrelerinin sayısında ve etkinliğinde ciddi düşüş gözlemlendi.

SBÜ Hamidiye Eczacılık Fakültesi ve DETUAM’dan Uluslararası Başarı: TÜBİTAK–Macaristan Projesi Destek Almaya Hak Kazandı
SBÜ Hamidiye Eczacılık Fakültesi ve DETUAM’dan Uluslararası Başarı: TÜBİTAK–Macaristan Projesi Destek Almaya Hak Kazandı
İçeriği Görüntüle

Çalışma sonuçlarına göre, kronik stres hormonlarının artışıyla birlikte tümör çevresindeki bağışıklık dengesi bozuldu. Bu süreçte bazı beyaz kan hücrelerinin, kanserle savaşmak yerine tümörün büyümesini ve yayılımını destekleyen bir role büründüğü belirlendi.

Araştırmada stres altındaki deneklerde metastaz riskinin 2 ila 4 kat arasında arttığı raporlandı. Bilim insanları, özellikle kortizol ve adrenalin gibi stres hormonlarının, tümör mikroçevresini değiştirerek kanser hücrelerinin vücutta daha kolay tutunmasına ve yayılmasına zemin hazırladığını vurguladı.

Uzmanlar, bu sonuçların deneysel modellerden elde edildiğini ve insanlara birebir uyarlanamayacağını özellikle belirtirken, kronik stresin kanser sürecini olumsuz etkileyen güçlü bir biyolojik faktör olduğuna dikkat çekiyor. Araştırma ekibi, stres yönetiminin tek başına bir tedavi olmadığını ancak tıbbi tedavilere destekleyici önemli bir unsur olduğunu ifade ediyor.

Bilim insanları, özellikle uzun süreli psikolojik baskı altında yaşayan bireylerde hem bağışıklık sisteminin hem de genel sağlık dengesinin korunması için stresle baş etme yöntemlerinin önemine vurgu yapıyor.