Farklı ülkelerden yüz binlerce kişiyi kapsayan verilerin incelendiği çalışmada, kahvaltı yapmamanın yalnızca beslenme değil, aynı zamanda ruh sağlığı açısından da önemli sonuçlar doğurabileceği vurgulandı.
Yaklaşık 400 Bin Kişilik Dev Analiz
Araştırmacılar, yaşları 6 ile 65 arasında değişen toplam 399 bin 550 kişinin yer aldığı 14 gözlemsel çalışmayı mercek altına aldı. Sistematik derleme ve meta-analiz yöntemiyle yapılan değerlendirmede, kahvaltıyı atlayan bireylerde depresyon görülme olasılığının belirgin şekilde arttığı tespit edildi.
Bulgulara göre:
• Kahvaltıyı atlayanlarda depresyon riski yaklaşık %39 daha yüksek
• Stres ve psikolojik sıkıntı görülme olasılığı anlamlı düzeyde artıyor
Gençler İçin Daha Büyük Risk
Çalışmanın dikkat çeken sonuçlarından biri de yaş gruplarına göre yapılan analizler oldu. Özellikle ergenlik dönemindeki bireylerde, kahvaltı alışkanlığının ruh sağlığı üzerindeki etkisinin daha belirgin olduğu görüldü.
Araştırmacılar, kahvaltıyı düzenli yapmayan ergenlerde anksiyete riskinin anlamlı biçimde yükseldiğini ifade ediyor. Bu durum, büyüme çağındaki bireylerde beslenme düzeninin yalnızca fiziksel değil, psikolojik denge açısından da kritik olduğunu gösteriyor.
Neden Kahvaltı Bu Kadar Önemli?
Uzmanlara göre kahvaltı, gece boyunca düşen kan şekeri seviyesini dengeliyor, beyin için gerekli enerji akışını sağlıyor ve hormonal dengeyi destekliyor. Kahvaltının atlanması ise gün boyu yorgunluk, dikkat dağınıklığı ve ruh halinde dalgalanmalara yol açabiliyor.
Araştırmada, ruh sağlığını korumak için tek başına bir öğünün yeterli olmadığı, ancak düzenli ve dengeli kahvaltının önemli bir koruyucu faktör olduğu vurgulanıyor.
Topluma Net Mesaj
Bilim insanlarının ortak değerlendirmesi şu yönde:
Kahvaltı sadece “tok tutan” bir öğün değil; zihinsel iyilik hâlinin de önemli bir parçası.