Akciğer kanseri tedavisinde dikkat çekici bir adım atıldı. İngiltere’de küçük hücreli olmayan akciğer kanseri (KHDAK/NSCLC) hastaları için geliştirilen kişiselleştirilmiş mRNA aşısının ilk klinik denemesi resmen başladı. mRNA teknolojisini kullanan yeni nesil aşı, vücudun bağışıklık sistemini kanser hücrelerini daha doğru tanıyıp hedeflemeye yönlendirmeyi amaçlıyor.
Geliştirilen aday aşı, kemoterapinin sağlıklı hücrelere verdiği zarardan farklı olarak tümöre özgü işaretleri bağışıklık sistemine “öğretmeyi” hedefliyor. Aşıdaki mRNA, hücrelere geçici genetik talimatlar ileterek, bağışıklık hücrelerinin kanser hücrelerini seçici biçimde tanımasına yardımcı oluyor. Böylece hedeflenen bağışıklık yanıtının güçlendirilmesi amaçlanıyor.
Denemeye katılan hastalar, standart tedavilerini (ameliyat, kemoterapi, immünoterapi gibi) tamamladıktan sonra izleniyor. Araştırma şimdilik erken fazda ve sınırlı sayıda gönüllü ile yürütülüyor. Bu nedenle etkinlik ve güvenlik sonuçları kesinleşmiş değil. Uzmanlar, “erkenci başarı” yerine bilimsel kanıtların olgunlaşmasını beklemek gerektiğinin altını çiziyor.
Bilim insanları, bu yaklaşımın başarılı olması halinde kanser tedavisinde kişiselleştirilmiş immünoterapi döneminin güçleneceğini ve nüks riskinin azaltılabileceğini belirtiyor. Bununla birlikte, tedavinin henüz deneysel olduğu ve bugün için standart tedavilerin yerini almadığı vurgulanıyor.
⸻
Bilimsel arka plan ve yayımlanmış çalışmalar
Kişiselleştirilmiş mRNA kanser aşıları son yıllarda saygın dergilerde yayımlanan çalışmalarla dikkat çekiyor:
• New England Journal of Medicine: mRNA temelli kişiselleştirilmiş kanser aşılarının melanomda bağışıklık yanıtını artırdığına dair klinik çalışma sonuçları
• Nature Medicine: neoantijen temelli mRNA aşılarının tümöre özgü bağışıklığı güçlendirdiğini gösteren erken faz veriler
• The Lancet Oncology: akciğer kanserinde mRNA ve immünoterapi kombinasyonlarının geleceğine ilişkin klinik değerlendirme ve derlemeler
Bu çalışmalar, devam eden klinik denemelerle birlikte, mRNA teknolojisinin kanserde yalnızca koruyucu değil tedavi edici aşı olarak da değerlendirilebileceğini gösteren önemli bilimsel kanıtları oluşturuyor.
⸻
Önemli not
Bu aşı henüz araştırma aşamasındadır. Standart tedavinin yerine geçmez, hekim önerisi olmadan hiçbir tedavi değişikliği yapılmamalıdır. Bulgular erken ve temkinli iyimserliği gerektirir.




