Yüksek doz D vitamini ve kemoterapi birlikte değerlendiriliyor
Meme kanseri hastalarında kemoterapi sürecine eklenen yüksek doz D vitamini desteğinin, özellikle neoadjuvan tedaviler sırasında patolojik tam yanıt oranlarını artırabileceğine dair araştırmalar dikkat çekiyor. Çalışmalar, D vitamini eksikliği bulunan hastalarda düzeylerin yerine konmasının tümör mikro ortamını etkileyebileceğini ve tedaviye verilen yanıtla ilişkili olabileceğini gösteriyor. Bununla birlikte bilimsel çevreler, bu bulguların henüz kesin bir tedavi standardı anlamına gelmediğini özellikle vurguluyor.
Bulgular umut verici, fakat temkinli olmak gerekiyor
Yüksek doz D vitamini replasmanının bağışıklık yanıtı, inflamasyon ve hücre çoğalması üzerindeki etkileri uzun süredir araştırılıyor. Bazı klinik çalışmalarda, D vitamini düzeyi yeterli olan veya tedavi sırasında yerine konan hastalarda kemoterapi etkinliğinin artabileceği ve patolojik tam yanıt oranlarının daha yüksek seyredebileceği bildirildi. Ancak hasta sayılarının sınırlı olması, kanser alt tiplerinin farklılığı ve uygulanan dozlarda çeşitlilik bulunması nedeniyle sonuçların genellenebilirliği konusunda ihtiyatlı yaklaşım öneriliyor.
50.000 IU ve yüksek dozlar: Hekim kontrolü şart
Sosyal medyada sıkça dile getirilen 50.000 IU gibi yüksek doz uygulamalar, her hasta için uygun olmayabilir. Yüksek doz D vitamini:
• hiperkalsemi
• böbrek taşı
• ritim bozukluğu
• bulantı ve halsizlik
gibi yan etkilere yol açabileceği için mutlaka kan düzeyleri takip edilerek ve yalnızca hekim önerisiyle uygulanması gerekiyor. Uzmanlar, “yüksek doz herkes için yararlıdır” yaklaşımının tıbbi olarak doğru olmadığını belirtiyor.
Hangi bilimsel çalışmalar bahsediliyor?
D vitamini ve kanser tedavisi ilişkisini inceleyen çok sayıda bilimsel yayın bulunuyor. Bunlar arasında;
• Journal of Clinical Oncology dergisinde D vitamini düzeyi ve tedavi yanıtı ilişkisini değerlendiren çalışmalar
• Annals of Oncology dergisinde kemoterapi ve D vitamini etkileşimine yönelik araştırmalar
• JAMA Oncology dergisinde kanser sonuçlarıyla D vitamini statüsünü ilişkilendiren analizler
öne çıkan yayınlardandır. Bu çalışmaların önemli bir kısmı umut verici sonuçlar sunsa da, farklı hasta grupları ve farklı dozlar nedeniyle daha büyük ve uzun süreli klinik araştırmalara ihtiyaç olduğu vurgulanıyor.
Sonuç: Umut var, abartıya yer yok
D vitamini eksikliğinin giderilmesi genel sağlık açısından yararlı kabul ediliyor ve kanser tedavisi gören hastalarda da yakından izlenmesi öneriliyor. Ancak:
• “tümörü temizler”
• “kemoterapiyi kat kat güçlendirir”
gibi kesin ifadeler bilimsel olarak desteklenmiş bir yargı değil. Mevcut veriler umut verici ve araştırmalar sürüyor. Hastaların takviye kullanmadan önce onkologlarıyla görüşmeleri, kan düzeylerinin ölçülmesi ve kişisel tedavi planına göre hareket edilmesi en güvenli yaklaşım olarak kabul ediliyor.
