Her 4 Randevudan 1’i Boş Geçiyor
Sağlık alanındaki değerlendirmelere göre, Merkezi Hekim Randevu Sistemi üzerinden alınan randevuların yaklaşık %20–25’i çeşitli nedenlerle kullanılmıyor. Bu da her dört randevudan birinin ya iptal edilmeden boş geçtiği ya da son anda gelinmediği anlamına geliyor.
Özellikle:
-
Psikoloji ve psikiyatri seanslarında
-
Çocuk-ergen ruh sağlığı randevularında
-
Fizik tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerinde
randevuya gelmeme oranlarının daha da yükseldiği ifade ediliyor.
Bir Saat = Bir Hasta Hakkı
Uzmanlara göre mesele yalnızca hekimin zamanı değil. Randevuya gelinmeyen her saat, o randevuyu aylarca bekleyen başka bir hastanın hakkının kaybı anlamına geliyor.
Bir ruh sağlığı uzmanı durumu şöyle özetliyor:
“Bir seans iptal edilmediğinde o saat başka bir danışana açılamıyor. O boşluk telafi edilemiyor.”
Maddi Kayıp Milyarları Buluyor
Sağlık ekonomisi uzmanlarının hesaplamalarına göre, randevuya gelinmemesi nedeniyle oluşan dolaylı kamu kaybı yıllık bazda milyarlarca lira seviyesine ulaşıyor. Bu kayıp;
-
Boşa geçen personel mesaisi
-
Kullanılamayan sağlık altyapısı
-
Uzayan randevu süreleri
-
Artan hasta memnuniyetsizliği
gibi zincirleme sorunlara yol açıyor.
Dünya Ne Yapıyor?
Birçok ülkede bu sorun net kurallarla çözülmüş durumda:
-
İngiltere’de randevuya gelmeyene idari yaptırım
-
Almanya’da haber vermeden gelmeyene ücretlendirme
-
ABD’de “no-show fee” adıyla seans bedeli tahsili
Türkiye’de ise hâlâ büyük ölçüde iyi niyet varsayımı ile ilerleniyor.
Uzmanlardan Net Öneri
Uzmanların ortaklaştığı çözüm önerileri şöyle sıralanıyor:
-
En az 24 saat önceden iptal edenlerden ücret alınmaması
-
Hiç haber vermeden gelmeyenlerden seans ücretinin tahsil edilmesi
-
Aynı davranışı tekrarlayanlara randevu kısıtlaması
-
Kamuoyuna yönelik randevu sorumluluğu farkındalığı kampanyaları
Bu Bir Ahlak ve Sorumluluk Meselesi
Uzmanlara göre randevuya gelmemek sadece bireysel bir tercih değil; toplumsal bir maliyet doğuruyor. Sağlık hizmetine erişimin zorlaştığı bir dönemde, her boş geçen randevu saatinin bedelini tüm toplum ödüyor.
