Göz hastalıkları alanında dikkat çekici bir gelişme yaşandı. Robot destekli katarakt ameliyatı, ilk kez insanlar üzerinde denendi. Los Angeles merkezli cerrahın gerçekleştirdiği operasyonlarda toplam 10 hastanın robot yardımlı yöntemle ameliyat edildiği ve işlemle doğrudan ilişkili komplikasyon bildirilmediği ifade edildi.

Sürece ilişkin bilgiler, Amerikan Cerrahlar Koleji ve California Üniversitesi Los Angeles (UCLA) tarafından kamuoyuyla paylaşıldı. Ancak çalışmanın sonuçları henüz bilimsel bir dergide yayımlanmadı. Bu nedenle uzmanlar, mevcut verilerin erken dönem niteliğinde olduğunu ve dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini belirtiyor.

Robot destekli cerrahi sistemlerin, ameliyat sırasında el titremesini azaltma, dokuya daha hassas müdahale imkanı sağlama ve kişiye özel lens yerleşimini optimize etme potansiyeli bulunduğu ifade ediliyor. Katarakt cerrahisinin halihazırda yüksek başarı oranlarına sahip olduğu, robot teknolojilerinin ise bu başarıyı destekleyici bir araç olabileceği değerlendiriliyor.

Araştırmacılar, daha geniş hasta gruplarında yapılacak çok merkezli çalışmaların, yöntemin uzun dönem görme sonuçları, güvenlik profili ve maliyet-etkinliği konusunda net veriler sağlayacağını vurguluyor. Hastalar için şu aşamada en doğru yaklaşımın, hekim önerileri doğrultusunda mevcut standart tedavilerin değerlendirilmesi olduğu belirtiliyor.

📚 Bilimsel literatürde konuya yakın çalışmalar

Bu gelişme henüz yayımlanmamış olsa da robotik göz cerrahisiyle ilgili daha önce yayımlanan bazı bilimsel çalışmalar bulunuyor:

Peutz–Jeghers sendromu nedir, güncel tedaviler neler?
Peutz–Jeghers sendromu nedir, güncel tedaviler neler?
İçeriği Görüntüle

Ting DSJ ve ark., Ophthalmology (2021)
robotik mikrocerrahinin göz hastalıklarındaki potansiyel kullanım alanları

Bowen RC ve ark., Nature Biomedical Engineering (2018)
göz içi cerrahide robot destekli sistemlerde hassasiyet ve güvenlik

Nasseri MA ve ark.
robotik fakoemülsifikasyon ve göz içi prosedürlerin uygulanabilirliği üzerine klinik ön veriler

Bu yayınlar, robot teknolojisinin cerrahide hassasiyet ve standartlaşma açısından avantaj sağlayabileceğini, ancak yaygın klinik kullanıma geçiş için daha fazla kanıta ihtiyaç olduğunu ortaya koyuyor.