Akın, anne sütünün yalnızca bir besin değil, bağışıklık sistemini şekillendiren canlı ve dinamik bir biyolojik sıvı olduğuna dikkat çekti.
İlk Günlerin Altın Sıvısı: Kolostrum
Doğumdan sonraki ilk günlerde salgılanan ve “kolostrum” olarak adlandırılan ilk sütün, bebeğin ilk aşısı niteliğinde olduğunu belirten Akın, bu sütün bağışıklık hücreleri ve mineraller açısından son derece zengin olduğunu ifade etti. Kolostrumun, bebeğin ilk dışkısı olan mekonyumun atılmasını kolaylaştırdığına da dikkat çekti.
Anne Sütü Zamanla Değişiyor
Prof. Dr. Akın’a göre anne sütü sabit bir içerik taşımaz. Bebeğin doğum haftasına, gün içindeki emzirme zamanına ve bebeğin ihtiyacına göre içeriği sürekli değişir. Özellikle prematüre bebeklerin annelerinde, sütün protein içeriği daha yüksek olurken, bu durum bebeğin hızlı büyüme ve gelişimine katkı sağlar.
İlk 6 Ay Suya Gerek Yok
Anne sütünün yaklaşık yüzde 87’sinin sudan oluştuğunu hatırlatan Akın, ilk 6 ay boyunca sağlıklı bir bebeğe ek su verilmesine gerek olmadığını belirtti. Sıcak havalarda ise sık emzirmenin yeterli olacağını söyledi.
Sadece Bebeklikte Değil, Ömür Boyu Etkili
Anne sütüyle beslenen çocukların ileri yaşlarda obezite, tip 2 diyabet ve kalp-damar hastalıklarına daha az yakalandığını vurgulayan Akın, “Anne sütü, çocuğun yalnızca bugünü değil, yetişkinlik sağlığını da şekillendirir” dedi. Araştırmaların, anne sütü alan çocuklarda bilişsel gelişimin ve IQ düzeyinin daha yüksek olduğunu gösterdiğini de ekledi.
Prematüre Bebekler İçin Hayati Öneme Sahip
Prematüre bebeklerde anne sütünün hayati bir gereklilik olduğunu ifade eden Prof. Dr. Akın, bu bebeklerin sindirim ve bağışıklık sistemlerinin henüz tam gelişmediğini, anne sütünün ise onları enfeksiyonlara karşı koruyan en güçlü destek olduğunu söyledi. Ayrıca anne ile bebeğin erken dönemde ten tene temasının, nörolojik gelişimi hızlandırdığını vurguladı.
