Stanford Tıp Fakültesi’nde yapılan randomize kontrollü çalışmada, bu yöntemi düzenli uygulayan kişilerde duygu durumunda iyileşme bildirildi.
Stanford Tıp Fakültesi tarafından yürütülen randomize kontrollü bir araştırmada, “döngüsel iç çekme” olarak bilinen nefes egzersizinin kaygı belirtileri üzerinde anlamlı etki oluşturduğu bildirildi. Çalışma sonuçlarında, düzenli olarak uygulanan bu tekniğin duygu durumunu olumlu yönde etkilediği ve stresle baş etme sürecini desteklediği yer aldı.
Döngüsel iç çekme, art arda iki nefes alma ve ardından uzun bir nefes verme şeklinde uygulanan kontrollü bir solunum tekniği olarak tanımlanıyor. Bu yöntemin akciğerlerin daha fazla genişlemesine katkı sunduğu ve karbondioksitin vücuttan atılımını kolaylaştırdığı ifade ediliyor. Araştırmacılar, bu fizyolojik değişimin sinir sisteminin sakinleşme yanıtını destekleyebildiğine dikkat çekiyor.
Çalışmada, farklı nefes egzersizleri ve farkındalık uygulamaları karşılaştırıldı. Elde edilen verilere göre döngüsel iç çekme egzersizlerini günde birkaç dakika yapan katılımcıların kaygı düzeylerinde azalma ve genel iyi oluş hâlinde artış gözlemlendiği bildirildi. Uzmanlar, yöntemin özellikle kısa süreli stres yönetiminde yardımcı bir araç olarak değerlendirilebileceğini belirtiyor.
Bununla birlikte araştırmacılar, bu uygulamanın tek başına tedavi olarak görülmemesi gerektiğinin altını çiziyor. Sürekli kaygı, panik atak, uykusuzluk, günlük yaşamı etkileyen yoğun stres gibi şikayetleri olan kişilerin bir ruh sağlığı uzmanına başvurmalarının önemine dikkat çekiliyor.
Nefes egzersizlerinin yanı sıra düzenli fiziksel aktivite, yeterli uyku, kafein ve nikotin tüketiminin azaltılması, sosyal destek ve profesyonel psikolojik danışmanlığın kaygı yönetiminde önemli olduğu vurgulanıyor. Uzmanlara göre döngüsel iç çekme, bu yaklaşımlar arasında yer alan, kolay uygulanabilir bir destekleyici yöntem olarak değerlendiriliyor.




