Bu alandaki en dikkat çekici moleküllerden biri de Ziftomenib oldu.
Ziftomenib, özellikle NPM1 mutasyonu ve belirli genetik değişikliklerin görüldüğü AML hastalarında etkili olabilen yeni nesil bir hedefe yönelik tedavi seçeneği olarak öne çıkıyor.
Ziftomenib nasıl etki ediyor?
AML hücrelerinin büyümesini ve çoğalmasını sağlayan bazı genetik mekanizmalar Ziftomenib ile baskılanıyor. İlaç:
• lösemi hücrelerinin çoğalmasını durdurmaya
• olgunlaşmasını bozan süreçleri engellemeye
• kemik iliğinde normal kan yapımının yeniden başlamasına
katkı sağlamayı amaçlıyor. Böylece sadece hızla bölünen tüm hücreleri hedef alan klasik kemoterapiye kıyasla daha seçici bir yaklaşım sunuyor.
Hangi hastalarda öne çıkıyor?
Ziftomenib özellikle şu grupta dikkat çekiyor:
• yetişkin AML hastaları
• standart kemoterapiye yanıt vermeyenler
• nüks eden hastalık
• belirli genetik mutasyonları bulunan alt tipler
Tedavi kararı verilirken genetik analizler ve moleküler testler belirleyici oluyor. Bu nedenle AML’de artık tanı yalnızca mikroskop görüntüsü ile değil, genetik düzeyde değerlendiriliyor.
Kombinasyon tedavileri güç kazanıyor
Yeni dönemde Ziftomenib’in, bazı durumlarda:
• kemoterapi
• hipometilasyon ajanları
• diğer hedefe yönelik ilaçlar
ile birlikte kullanılarak daha güçlü sonuçlar verdiği bildiriliyor. Amaç, erken dönemde derin yanıt elde etmek ve hastalığın tekrar etme riskini azaltmak.
Yan etkiler neler?
Ziftomenib tedavisi sırasında görülebilen yan etkiler arasında:
• yorgunluk
• enfeksiyon riskinde artış
• kansızlık ve trombosit düşüklüğü
• bulantı ve iştah azalması
yer alabiliyor. Bu nedenle AML tedavisi alan hastaların deneyimli hematoloji merkezlerinde yakından izlenmesi önem taşıyor.
AML artık tek tip bir hastalık değil
AML, günümüzde onlarca farklı genetik alt tipe ayrılan karmaşık bir hastalık olarak kabul ediliyor. Ziftomenib gibi ilaçlar, bu alt tiplerden belirli grupları hedef alarak kişiye özel lösemi tedavisi döneminin güçlendiğini gösteriyor.
