Şizofreni ve bipolar bozukluk yıllardır yalnızca belirtiler üzerinden tartışılıyordu. Ancak son dönemde genetik biliminde yaşanan büyük ilerleme, bu hastalıkların biyolojik altyapısını daha net görmeyi mümkün kıldı.

ABD merkezli **Broad Institute****, İngiltere’den University of Cambridge ve dünyanın birçok ülkesinden araştırma merkezlerinin yer aldığı uluslararası çalışma, psikiyatrik hastalıklarla ilişkili genetik yapıların etkisini yeniden değerlendirdi.

Diş Eti Hastalığı Alzheimer ile Bağlantılı Olabilir
Diş Eti Hastalığı Alzheimer ile Bağlantılı Olabilir
İçeriği Görüntüle

Araştırma Nerede ve Nasıl Yapıldı?

Çalışma, Psychiatric Genomics Consortium çatısı altında yürütüldü.
ABD, Avrupa ve Asya’dan yüz binlerce kişinin genetik verileri incelendi.

Bilim insanları:
• Şizofreni ve bipolar bozuklukla ilişkili yüzlerce genetik varyantı birlikte ele aldı
• “Genetik risk skorları” oluşturdu
• Bu skorları hem tanı almış bireylerle hem de genel toplum verileriyle karşılaştırdı

Amaç, bu genetik yapıların yalnızca hastalık riskini mi yoksa insan zihninin bazı temel işlevlerini de etkileyip etkilemediğini anlamaktı.

Sonuçlar Ne Gösteriyor?

Araştırmanın ortaya koyduğu temel bulgular şöyle:
• Şizofreni ve bipolar bozuklukla ilişkili genler, hastalık riskini açıklamada anlamlı
• Aynı genetik yapıların zihinsel işlevlerle ilişkisi çok sınırlı
• Etki düzeyi, bireysel tahmin yapmaya uygun değil

Uzmanlar bu noktada özellikle şu vurguyu yapıyor:
Genetik yatkınlık, tek başına bir kader değildir.

Yanlış Yorumlara Karşı Uyarı

Bilim insanları, bu tür çalışmaların zaman zaman yanlış başlıklarla sunulduğuna dikkat çekiyor.

Araştırma:
• “Bu genlere sahip olanlar farklıdır” demiyor
• “Psikiyatrik hastalıklar bir avantajdır” demiyor
• “Genetik yapı kişiliği belirler” demiyor

Tam tersine, psikiyatrik hastalıkların çok faktörlü, genetik ve çevresel etkenlerin birlikte rol oynadığı karmaşık durumlar olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.

Sonuç: Bilim Basit Etiketleri Reddediyor

Uluslararası çalışmanın sonuçları, şizofreni ve bipolar bozuklukla ilişkili genlerin insan zihni üzerindeki etkilerinin sınırlı, dolaylı ve yanlış yorumlanmaya açık olduğunu gösteriyor.

Genetik bir eğilim, insanı tanımlamaz.
Bilim, basit yargılar değil; çok katmanlı gerçekler üretir.