Pankreas kanseri, tanı konulduğunda çoğu zaman vücuda yayılmış olması nedeniyle modern tıbbın en zorlu hastalıkları arasında yer alıyor. Beş yıllık sağkalım oranlarının yüzde 2–3 seviyelerinde seyrettiği bu hastalık için umut verici bir gelişme, ABD’nin önde gelen araştırma merkezlerinden Kaliforniya Ümiversitesi’nden (UCLA) geldi.
UCLA’lı araştırmacılar, CAR-NKT hücre tedavisi adını verdikleri yeni bir immünoterapi yaklaşımıyla pankreas kanserine karşı çarpıcı sonuçlar elde etti. Çalışmalarda, bağışıklık sisteminin özel olarak mühendislikten geçirilmiş hücrelerinin, yalnızca ana tümörü değil farklı organlara yayılmış metastazları da hedef alabildiği görüldü.
Araştırmanın en dikkat çekici yönlerinden biri, bu tedavinin “off-the-shelf”, yani önceden hazırlanıp ihtiyaç halinde hemen kullanılabilecek şekilde tasarlanması oldu. Bu yaklaşım, kişiye özel ve uzun hazırlık süresi gerektiren mevcut hücre tedavilerinden ayrışarak, daha hızlı ve erişilebilir bir seçenek sunuyor.
Çalışmanın kıdemli yazarı, UCLA Eli and Edythe Broad Rejeneratif Tıp ve Kök Hücre Araştırma Merkezi üyesi Prof. Dr. Lili Yang, geliştirilen yöntemin pankreas kanseri tedavisinde köklü bir paradigma değişimine işaret ettiğini vurguladı. Yang’a göre hem primer tümörü hem de metastazları aynı anda hedefleyen bu strateji, hastalığın bugüne kadarki en büyük açmazlarından birine çözüm getirebilir.
Preklinik çalışmalarda elde edilen sonuçların ardından, araştırma ekibinin bir sonraki hedefi klinik denemelere geçmek. Eğer insan çalışmalarında da benzer başarı sağlanırsa, bu gelişme pankreas kanseriyle mücadelede yıllardır beklenen dönüm noktalarından biri olabilir.
Uzmanlar, bu çalışmayı yalnızca yeni bir tedavi denemesi değil, bağışıklık sisteminin kanserle savaşta nasıl yeniden yönlendirilebileceğini gösteren güçlü bir bilimsel mesaj olarak değerlendiriyor.
