🌍 Pandeminin gölgesi sürüyor: depresyon ve anksiyete kalıcı biçimde arttı
COVID-19 sadece solunum yollarını değil, dünyanın duygusal iklimini de derinden etkiledi. 2025 yılında yayımlanan kapsamlı bilimsel çalışmalar, pandemiden sonra depresyon ve anksiyete oranlarının küresel ölçekte beklentilerin üzerine çıktığını ve bu artışın geçici bir dalgalanma değil, kalıcı bir ruh sağlığı yükü oluşturduğunu ortaya koydu.
📌 Dünya Sağlık Örgütü: kısa süreli şok değil, uzun süreli etki
Dünya Sağlık Örgütü öncülüğünde yürütülen araştırmalar, farklı ülkelerden elde edilen verileri birleştirerek ruh sağlığı bozukluklarında belirgin ve kalıcı yükseliş saptadı. Bulgular, pandeminin yarattığı stresin yalnızca olağanüstü dönemle sınırlı kalmadığını, uzun süreli psikolojik sonuçlara dönüştüğünü gösterdi.
👥 Genç yetişkinler en kırılgan grup
University College London bünyesindeki COVID Minds Network tarafından yürütülen geniş kapsamlı uzunlamasına çalışmalar, özellikle 15–40 yaş grubunun orantısız biçimde etkilendiğini bildirdi. Bu durumun başlıca nedenleri arasında:
• sosyal izolasyon
• eğitim ve kariyer süreçlerinin kesintiye uğraması
• ekonomik belirsizlik
ön plana çıktı.
👩 Kadınlarda artış daha yüksek
Harvard Üniversitesi araştırmacılarının yayımladığı analizler, pandemiden sonra kadınlarda anksiyete ve depresif belirtilerde erkeklere kıyasla daha yüksek artış gözlendiğini vurguladı. Bakım yükü, iş-ev dengesi ve toplumsal roller bu farkta etkili faktörler olarak değerlendirildi.
🧪 Bilimsel literatür ne söylüyor?
2025’te yayımlanan çalışmaların ortak mesajı şöyle özetleniyor:
• depresyon ve anksiyete prevalansı dünya genelinde yükseldi
• etkiler zamana yayılıyor ve kronikleşme riski taşıyor
• gençler ve kadınlar başlıca risk grupları arasında
• ruh sağlığı hizmetlerine erişim ihtiyacı belirgin biçimde arttı
Bu bulgular, psikiyatri, psikoloji ve halk sağlığı alanlarında yayımlanan çok sayıda epidemiyolojik ve uzunlamasına çalışma ile destekleniyor.
🟢 Sonuç: görünmez salgına güçlü yanıt gerekiyor
Pandemi, geride sadece enfeksiyon verileri bırakmadı; sessiz bir ruh sağlığı dalgasını da büyüttü. Uzmanlar, toplumların önümüzdeki dönemde:
• hizmet kapasitesinin artırılması
• erken tanı ve danışmanlık hizmetlerinin yaygınlaştırılması
• gençler ve kadınlar için hedefli programlar geliştirilmesi
gerektiğini vurguluyor.
Bilim insanlarının çizdiği tablo net: Dünya normale döndü sanıyoruz, fakat zihinlerin bir bölümü hâlâ pandemi sayfalarında.
