Şahiner: “SARS-CoV-2 enfeksiyonu doğası gereği iyileşme sonrası mutlak koruyuculuk oluşturmuyor"

Doç. Dr. Fatih Şahiner, yeni tip koronavirüs enfeksiyonunun ve varyantlarının belirtisiz ve hafif semptomlarla geçirilmesi halinde güçlü bir bağışıklık bırakmadığını belirtti. Bu kişilerin enfeksiyonla hiç karşılaşmamış kişiler gibi aşılanması gerekiyor.

ÖZEL HABER 13.04.2021, 16:00
Şahiner: “SARS-CoV-2 enfeksiyonu doğası gereği iyileşme sonrası mutlak koruyuculuk oluşturmuyor"

Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Gülhane Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji ve Tıbbi Viroloji Uzmanı Doç. Dr. Fatih Şahiner; “SARS-CoV-2 enfeksiyonu doğası gereği iyileşme sonrası mutlak koruyuculuk oluşturmuyor. Koruyuculuk, enfeksiyonun şiddetine ve kişinin bağışıklık sisteminin gücüne göre 3 ay ile 3 yıl arasında değişebiliyor. Salgın ve aşılama aynı anda devam ederken, bu dinamik süreçte aşılanan kişiler enfekte olabildiği gibi iyileşen kişiler de daha güçlü bir bağışıklık için aşılanabilir” dedi.

HASTALIĞI GEÇİREN HER BİREYDE FARKLI PARAMETRELER ETKİLİ OLUYOR

Şahiner’e göre özellikle hafif semptomlarla geçirilen enfeksiyonların güçlü bir bağışıklık bırakmaması, hastalığı geçiren kişilerin enfeksiyonla hiç karşılaşmamış kişiler gibi aşılanmasını gerektiriyor. Hastalığı geçirenler; hangi varyantı geçirdiği, ne kadar şiddetli geçirdiği, vücut bağışıklığı gibi farklı parametreler Covid-19’un bazı kişilerde şiddetli, bazı kişilerde daha hafif bazı kişilerde ise belirtisiz seyretmesine sebebiyet veriyor.

HASTALIĞI GEÇİREN KİŞİLER DE YENİDEN AŞI OLMALI

Hastalığı 6 ay veya bir yıl önce geçiren kişilerin de benzer şekilde yeniden aşılanabileceği söyleniyor.

Doç Dr. Fatih Şahiner, “mRNA aşıları için; Enfeksiyonu yakın zamanda, ‘orta’ veya ‘şiddetli’ belirtilerle geçiren kişilerin tek doz aşı olmasının yeterli olduğunu gösteren çalışmalar da mevcut. Hastalığı yakın zamanda ‘orta’ veya ‘şiddetli’ belirtilerle geçirip iyileşen kişilerin iki doz aşı olması ise tek doz aşı olmanın üzerinde klinik fayda sağlamayıp istenmeyen yan etki riskini artırabiliyor. Hastalık geçirip iyileşmiş olmanın immün sitemi ‘ilk doz aşı olmak’ gibi uyardığı da unutulmamalı” dedi.

RİSK İKİNCİ DOZDAN SONRA AZALIYOR

Daha önce hastalığa yakalanmamış ve ilk doz aşı olan kişilerin, ilk doz ve ikinci doz arası dönemde enfeksiyona belirgin olarak duyarlı olmaları nedeniyle bu süreci çok dikkatli ve izole olarak geçirmeleri gerekiyor.

Doç Dr. Fatih Şahiner, konu hakkında şunları kaydetti: “İkinci dozdan sonraki dönemde risk gün geçtikçe azalıyor ve 20 gün - 1 ay içerisinde bağışıklık kişiyi enfeksiyondan koruyacak düzeye ulaşıyor.

Bu durumda mutlak koruma söz konusu olmayabiliyor. Örneğin aktif hastalığı olan bir yakınımıza bakma zorunluluğumuz olduğunda; yüksek düzey viral yüke maruz kalırsak yine hasta olabileceğimiz gerçeğini hatırlamamız şart. Buna karşın aşılanmış olmanın getirdiği avantajla hastalığı daha hafif atlatabiliriz. Koronavirüs enfeksiyonlarının doğası gereği karşılaşılan bu durum aşıların yetersizliği olarak algılanmamalı. Buna endişelenmek yerine avantajlı bir durum olarak görmeliyiz.”

AŞI SONRASINDA GEÇİRİLEN HAFİF DOĞAL ENFEKSİYON BAĞIŞIKLIK OLUŞTURUYOR

Doç. Dr. Fatih Şahiner, aşı sonrası hafif şiddetli doğal enfeksiyon geçirme ihtimalinden bahsederek, “mRNA aşıları ve inaktive aşıların her biri bağışıklık sistemini uyarmada belli noktalarda eksik kalabilir. Bunlardan biri sadece S proteinine karşı antikor üretimini uyarırken bir diğeri T hücrelerini uyarmada zayıf kalabilir.

Sonuç olarak aşılanma sonrası geçirilen ‘hafif şiddetli doğal enfeksiyon” bağışıklık sisteminin eksik yönlerini tamamlayıp virüse karşı koruyucu antikor yanıtının ve hücre aracılı immün yanıtın olgunlaşmasını sağlayacaktır”

AŞILANMA SONUCUNDA VİRÜS KAYBOLABİLİR

Koronavirus enfeksiyonlarında uzun süreli ve güçlü bir koruyucu bağışıklık oluşmadığı için gelecekte Covid-19’dan korunma sürecinde aşılamaya devam edileceği belirtiliyor.

Aşılanma aralığının, salgın döneminde bir yıl, salgın sona erdiğinde sağlık çalışanları ve 65 yaş üstü bireyler gibi riskli gruplar için 2-3 yıl olabileceği konuşuluyor. Bu aralıkların ve dozların bilimsel çalışmalarla belirlenmesi gerektiğini belirten Doç. Dr. Fatih Şahiner, “Bunlar geçmiş enfeksiyonlara bakarak yaptığımız tahminler. Belki de virüs tamamen kaybolur” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Yorumlar (0)