Düzenli kan bağışı, kalp krizi ve kanser riskini azaltıyor

Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Öğretim Üyesi ve Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Erdal Kurtoğlu, donörden alınan kanın farklı komponentlere ayrıldığını belirtti. Böylece bağışlanan her 1 ünite kanın "eritrosit süspansiyonu", "trombosit" ve "plazma" olarak 3 kişiyi hayata bağladığını ifade etti.

KİMLER KAN BAĞIŞINDA BULUNABİLİR?

Kan vermeye engel teşkil eden herhangi bir sağlık sorunu bulunmayan, 18-65 yaş arasındaki herkesin kan verebileceğini aktaran Kurtoğlu, kanser ve kalp-damar hastalarının, insülin kullanan diyabet hastalarının, kan yoluyla bulaşan rahatsızlıkları olanların, uyuşturucu ilaç kullanım öyküsü ve cinsel yolla bulaşan hastalıkları olanların kan bağışında bulunamayacaklarını hatırlattı.

Ateşli hastalık geçirenlerden en az 2 hafta boyunca kan bağışı kabul edilmediğini, cerrahi operasyon geçirenlerin, akupunktur, dövme ve delici takı uygulaması yaptıranların ve kan transfüzyonu yapılanların 12 ay boyunca kan bağışçısı olamadıklarını anımsatan Kurtoğlu, Sağlık Bakanlığından ruhsatlı yerde diş tedavisi yaptıranların 7 gün, ruhsatsız yerde diş tedavisi yaptıranların ise 12 ay boyunca kan bağışında bulunamadıklarını belirtti. Kurtoğlu, bahsedilen hastalıklar dışında ilaç kullanımı olanların, durumları o an için değerlendirildikten sonra bağışçı olabileceklerini kaydetti.

DÜZENLİ KAN BAĞIŞI HEM KÜÇÜK ÇAPLI BİR CHECK UP YAPILMASINI HEM DE RUHSAL RAHATLAMA SAĞLIYOR

Kurtoğlu, kan bağışında bulunacak kişiye verilen donör sorgu formundaki sorulara verilen cevaplar değerlendirildikten sonra kişinin kan bağışçısı olup olmayacağının belirlendiğini, bu aşamayı geçen bağışçının muayenesinin yapıldığını, kan değerlerine bakıldığını, herhangi bir sorun saptanmazsa kişinin bağışçı olabildiğini anlattı.

Erkeklerin 90 günde bir, kadınların 120 günde bir kan bağışında bulunabileceğini belirten Kurtoğlu, "Düzenli kan bağışını öneriyoruz. Düzenli kan bağışının, kalp krizi ve kanser riskini azalttığına, damar hastalıklarını engellediğine, kolesterol ve kan şekeri düzeylerini normalleştirdiğine dair bilgiler mevcuttur. Ayrıca, düzenli kan bağışı ile her bağış sırasında yapılan testler vasıtasıyla mini bir check-up yapılmış olur. En önemlisi ise birkaç kişiye faydalı olabilmenin verdiği ruhsal rahatlamadır" dedi.

KORONAVİRÜS AŞISI OLANLAR KAN BAĞIŞI YAPABİLİR

Prof. Dr. Erdal Kurtoğlu, "Covid-19 aşısı olanlar kan bağışlayabilirler. Aşı üstünden herhangi bir sürenin geçmesine gerek yoktur. Aşılanmış kişinin bağış anında ateş, halsizlik, kas ve eklem ağrısı gibi şikayetleri yoksa ve kendisini iyi hissediyorsa kan verebilir" dedi.

ORUÇ TUTANLAR KAN BAĞIŞI YAPABİLİR

Erdal Kurtoğlu, ramazanda kan bağışının azaldığına dikkati çekerek, bunun en önemli sebebinin kan vermenin orucu bozacağı düşüncesi ve oruçluyken kan vermenin kişiyi vücutça sarsma olasılığı olduğunu dile getirdi.

Oruç tutanların kan bağışlayabileceklerini belirten Kurtoğlu, "Kan vermenin kendilerini sarsmayacağını düşünüyorlarsa iftar öncesi, eğer sarsılacaklarını düşünüyorlarsa iftar sonrası kan verebilirler." ifadesini kullandı.

Son olarak, Kanın, tek kaynağı insan olan hayati bir sıvı olduğunu belirten Kurtoğlu, kimin ne zaman ve nerede kan ihtiyacı olacağının belli olmadığını, bu nedenle ihtiyaç olduğu anda kan bulunabilmesi için düzenli kan verilmesi gerektiğinin altını çizdi.