Kalp-damar hastalıkları dünya genelinde başlıca ölüm nedenleri arasında yer alırken, beslenmede gözden kaçan bir mineral giderek daha fazla tartışılıyor: magnezyum. Vücudun enerji üretiminden kas ve sinir iletimine kadar yüzlerce biyokimyasal süreçte rol alan bu mineralin, kalp sağlığı açısından da kritik işlevlere sahip olabileceği belirtiliyor.
Bilimsel çalışmalarda, yeterli magnezyum alımının kan basıncının dengelenmesine katkıda bulunabileceği, damar sertliği ve damar kireçlenmesiyle ilişkili biyolojik süreçleri etkileyebileceği ve kalp ritminin düzenlenmesine yardımcı olabileceği ifade ediliyor. Bununla birlikte uzmanlar, mevcut bulguların destekleyici olduğunu ancak her birey için aynı etkiyi garanti etmediğini vurguluyor.
Beslenme araştırmaları, yetişkinlerin önemli bir bölümünün önerilen günlük magnezyum alımını karşılamadığını gösteriyor. Rafine gıdaların artması, sebze ve baklagil tüketiminin azalması, bazı ilaçların kullanımı ve kronik stres bu eksikliğe zemin hazırlayabiliyor. Eksiklik durumunda yorgunluk, kas krampları, çarpıntı, sinirlilik gibi belirtiler ortaya çıkabildiği bildiriliyor.
Araştırmalar arasında özellikle hipertansiyon, metabolik sendrom, tip 2 diyabet ve kalp ritim bozukluklarıyla ilişkili hasta gruplarında magnezyum düzeylerini inceleyen geniş katılımlı çalışmalar dikkat çekiyor. Klinik veriler, magnezyum düzeyi düşük bireylerde kalp-damar risk göstergelerinin daha olumsuz seyredebileceğini düşündürüyor. Bununla birlikte uzmanlar, magnezyum takviyelerinin tek başına tedavi edici bir yöntem olarak görülmemesi gerektiğinin altını çiziyor.
Magnezyum ihtiyacını karşılamanın en güvenli yolu doğru beslenme olarak gösteriliyor. Yeşil yapraklı sebzeler, kuruyemişler, tam tahıllar, baklagiller ve bazı mineral zengini sular önemli kaynaklar arasında yer alıyor. Böbrek hastalığı bulunanlar ve düzenli ilaç kullanan bireylerde kontrolsüz takviye kullanımının risk oluşturabileceği de hatırlatılıyor.
Uzmanlar, “Magnezyum kalp hastalığını tek başına önler” şeklinde kesin iddialardan kaçınılması gerektiğini, ancak sağlıklı yaşam tarzının bir parçası olarak yeterli magnezyum alımının destekleyici rolünün göz ardı edilmemesi gerektiğini belirtiyor.




