Çok sayıda akademisyen, sendika temsilcisi ve çalışan, söz konusu uyarının yasal dayanağının bulunmadığını savunuyor.
“Yasal değildir” diyenlerin gerekçeleri
Bu görüşü dile getirenler, bir dizi hukuki ve pratik gerekçeye işaret ediyor:
• 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda “işçi memurun amiri olamaz” şeklinde açık hüküm bulunmaması
• 4857 sayılı İş Kanunu’nda da böyle bir yasağın açıkça düzenlenmemiş olması
• kamu kurumlarında birçok işçi statüsündeki personelin KPSS ile alınmış olması
• eğitim ve mesleki yeterlilik bakımından memurlardan geri olmadıkları
• idari yazıların kanun yerine geçemeyeceği
Bu kesime göre söz konusu yazı, idari yorum niteliğinde ve bu haliyle “genel yasak” doğuracak güçte değil. Bu nedenle uygulamanın hukuken tartışmalı ve yasal dayanağı zayıf olduğu ifade ediliyor.
Uyarıyı savunanlar ne diyor?
Uyarıyı savunanlar ise şu gerekçeleri öne çıkarıyor:
• memur ile işçinin farklı hukuki statülere tabi olması
• kamu hizmetinin asli ve sürekli görevlerinin memurlar eliyle yürütülmesi gerektiği görüşü
• kamu yönetiminde hiyerarşi ve disiplinin korunması
Bu görüşe göre idari düzenin sağlıklı işlemesi için amirlik görevlerinin memurlar arasında yürütülmesi gerektiği savunuluyor.
Hukukçular: Açık yasa yok, yorum çok
Görüşüne başvurulan hukukçular, tartışmanın merkezinde şu gerçeğin bulunduğuna dikkat çekiyor:
• açık ve doğrudan bir kanun yasağı yok
• buna karşılık güçlü bir idari yorum ve uygulama eğilimi var
Bu nedenle, yazının genel ve bağlayıcı bir kural gibi sunulmasının sorunlu olabileceği, idari işlemlerin yargı denetimine açık olduğu belirtiliyor. Bazı hukukçular, mevcut haliyle uygulamanın “yasal olmadığı yönündeki görüşün daha güçlü” olduğunu vurguluyor.
İnsan hakları ve eşitlik tartışması
İşçi statüsündeki çalışanların:
• KPSS ile giriş yapmaları
• yükseköğrenim mezunu olmaları
• fiilen amirlik gerektiren görevleri yürütmeleri
gibi unsurlar, eşitlik ve ayrımcılık tartışmalarını da gündeme getiriyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde doğrudan bu konuya ilişkin içtihat bulunmasa da, ayrımcılık iddialarının somut olay üzerinden değerlendirildiği biliniyor.
Sonuç: Tartışma sürecek
Özetle:
• idarenin yazısı var
• açık yasa hükmü yok
• “yasal değildir” görüşü güç kazanıyor
Önümüzdeki süreçte konunun hem idari uygulamalar hem de yargı kararları ile daha net bir zemine oturması bekleniyor.