Kanser tedavisinde devrim: CAR-T ve immünoterapi bazı hastalarda tümörü tamamen yok edebiliyor
Kanser tedavisinde devrim: CAR-T ve immünoterapi bazı hastalarda tümörü tamamen yok edebiliyor
İçeriği Görüntüle
Yıllardır toplumda yaygın bir kanaat vardı: “Az miktarda alkol zararlı değildir, hatta beyne iyi gelir.” Ancak BMJ Evidence-Based Medicine dergisinde yayımlanan yeni ve kapsamlı araştırma, bu kabule güçlü bir itiraz getiriyor. Çalışma, alkol tüketimi ile demans arasındaki ilişkiyi yalnızca gözleme dayalı verilerle değil, genetik yöntemlerle de inceleyerek dikkat çekici sonuçlara ulaştı. Araştırmacılar, yüz binlerce kişiyi kapsayan kohort ve olgu-kontrol çalışmalarını, Mendelci randomizasyon adı verilen genetik analizlerle birlikte değerlendirdi. Bu yöntem, bireylerin genetik yatkınlıkları üzerinden alkol tüketiminin uzun vadeli etkilerini incelemeyi mümkün kılıyor. “Az içenler daha sağlıklı” algısı neden yanıltıcı olabilir? Çalışmanın en çarpıcı bulgularından biri, önceki araştırmalarda “koruyucu” gibi görünen hafif alkol tüketiminin aslında ters nedensellik etkisiyle açıklanabileceği oldu. Yani bazı bireyler, demansın erken ve henüz fark edilmeyen dönemlerinde alkol tüketimini kendiliğinden azaltıyor. Bu da dışarıdan bakıldığında “az içenler daha az demans oluyor” şeklinde yanlış bir izlenim yaratabiliyor. Genetik analizler ise bu yanılgıyı ortadan kaldırıyor: ➡️ Alkol tüketimine genetik olarak yatkınlık arttıkça, demans riski de artıyor. ➡️ “Düşük doz alkol korur” yönünde güçlü ve tutarlı bir kanıt bulunmuyor. Asıl risk nerede? Araştırma özellikle alkol kullanım bozukluğu olan bireylerde demans riskinin belirgin biçimde yükseldiğini gösteriyor. Ancak çalışma, yalnızca ağır içiciliğe değil, alkolün tüm düzeylerine daha temkinli yaklaşılması gerektiğine işaret ediyor. Uzmanlar, toplum sağlığı açısından şu mesajın altını çiziyor: “Alkol tüketimini azaltmaya yönelik politikalar, yalnızca karaciğer ve kalp sağlığını değil, beyin sağlığını ve demans yükünü de doğrudan etkileyebilir.” Net mesaj: Beyin için ‘güvenli doz’ yeniden düşünülmeli BMJ’de yayımlanan bu çalışma, alkol-demans ilişkisinde yeni bir dönemin kapısını aralıyor. Artık mesele sadece “ne kadar içtiğimiz” değil, içmenin kendisinin uzun vadeli bilişsel riskleri. Araştırmacılar ve halk sağlığı uzmanları, özellikle yaşlanan toplumlarda, alkol tüketiminin demansla mücadelede önlenebilir bir risk faktörü olarak ele alınması gerektiğini vurguluyor.