Resmî yazışmalarda yer verilen değerlendirmeye göre, kamu çalışanları hakkında yapılan ihbar ve şikayetlerin asılsız, kötü niyetli, garaz içeren veya hakaret ve iftira barındırır nitelikte olduğunun tespiti halinde, şikayet sahipleri hakkında kamu davası açılması ve tazminat talep edilmesi mümkün olabilecek.
Bu düzenleme ve hatırlatmalar yalnızca devlet memurlarını değil, kamu işçileri dâhil tüm kamu çalışanlarını fiilin niteliğine göre koruyan bir hukuki çerçeve oluşturuyor.
Hukuki Dayanak Nasıl İşliyor?
Hukuki koruma iki ana başlıkta toplandı:
1. Devlet memurları ve diğer kamu görevlileri açısından
• 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu
• 4483 sayılı Kanun
kapsamında, asılsız ve kötü niyetli ihbarlarda savcılıkların re’sen harekete geçmesi mümkün.
2. Kamu işçileri açısından
• Türk Ceza Kanunu (hakaret, iftira, tehdit)
• Türk Borçlar Kanunu (maddi ve manevi tazminat)
çerçevesinde hem ceza hem tazminat yolları açık.
Bu nedenle, kamu işçisi, sözleşmeli personel veya memur olması fark etmeksizin, asılsız isnat ve karalama amaçlı şikayetlerin mağduru olan her kamu çalışanı, yargı makamları önünde hak arama imkanına sahip.
Amaç: Başvuru hakkı korunuyor, kötüye kullanım engelleniyor
Yeni yaklaşımın temel hedefi, vatandaşın şikayet ve dilekçe hakkını sınırlamak değil. Aksine:
• somut bilgiye dayalı, iyi niyetli başvurular korunmaya devam ediyor
• gerçeğe aykırı, itibar zedelemeyi amaçlayan şikayetler yaptırıma konu olabiliyor
Bu çerçevede hem kamu çalışanlarının şeref ve haysiyetlerinin korunması hem de başvuru mekanizmalarının suistimal edilmesinin önlenmesi amaçlanıyor.
Tüm kamu çalışanları için ne değişiyor?
Bu hatırlatmalarla birlikte:
• memurlar, kamu işçileri ve sözleşmeli personel asılsız suçlamalara karşı daha güçlü hukuki zemine sahip
• hakaret ve iftira niteliğindeki şikayetlerde savcılık süreci işletilebilecek
• zarar gören kamu çalışanları tazminat davası açabilecek
• iyi niyetli başvuru hakkı ise aynen korunacak
Uzmanlar, başvuru yapılmadan önce iddiaların doğruluğunun titizlikle değerlendirilmesini öneriyor; zira kötü niyetli veya dayanaksız beyanların artık cezai ve hukuki sorumluluğu daha belirgin hale geliyor.
