Yükseköğretim Kurulu tarafından hazırlanan “Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu-2025”, Türkiye’deki 201 üniversiteyi kapsayan kapsamlı analizleriyle yayımlandı. Yükseköğretim ekosisteminin en geniş veri setlerinden birine dayanan rapor, üniversiteleri 67 farklı gösterge üzerinden değerlendirdi.
Raporda değerlendirmeler; Eğitim ve Öğretim, Araştırma-Geliştirme, Proje ve Yayın, Uluslararasılaşma, Sürdürülebilirlik ile Topluma Hizmet ve Sosyal Sorumluluk olmak üzere 5 ana kategori altında toplandı. Ortaya çıkan tablo, Türk yükseköğretiminin yalnızca niceliksel büyüme değil, aynı zamanda araştırma kalitesi ve küresel rekabet gücü açısından da önemli bir ivme yakaladığını gözler önüne serdi.
Yeni Kriterler İlk Kez Ölçüldü
2025 raporunda bu yıl ilk kez erişilebilirlik, kapsayıcılık ve bilim iletişimi gibi başlıklar performans göstergeleri arasına alındı. Dijital Erişilebilirlik kriteri kapsamında üniversitelerin internet siteleri, uluslararası WCAG standartlarına uygunluk açısından değerlendirildi; erişilebilirlik envanterleri ilk kez ölçüm kapsamına girdi.
Bilim İletişimi başlığı altında ise üniversitelerin toplumla kurduğu bağ güçlendirilerek, bilim iletişimi ofislerinin faaliyetleri izleme sürecinin ayrılmaz bir parçası haline getirildi.
Kalite Odaklı Büyüme ve Rekabet Gücü
Araştırma-Geliştirme (Ar-Ge) alanında ulusal ve uluslararası yayın sayılarındaki artışın yanı sıra, yayınların niteliğini ölçen Kategori Normalize Atıf Etkisi (CNCI) değerlerinin dünya ortalamasına yaklaşması, akademik üretimdeki kalite artışını ortaya koydu. Üniversite-sanayi iş birlikleri ve patent sayılarındaki yükseliş ise bilginin ekonomik değere dönüşme potansiyelinin güçlendiğini gösterdi.
Eğitim ve Öğretim kategorisinde mezunların istihdama geçiş sürelerinin kısalması ve akredite program sayısındaki artış, kalite odaklı reformların sahadaki somut sonuçları olarak rapora yansıdı.
Uluslararasılaşma başlığında ise artan uluslararası öğrenci sayısı ve THE, QS, ARWU gibi prestijli dünya sıralamalarındaki görünürlük, Türkiye’nin yükseköğretimdeki “yumuşak gücünü” pekiştirdi.
Özvar: “Geleceğe Dönük Güçlü Bir Yol Haritası”
Erol Özvar, rapora ilişkin yaptığı değerlendirmede, çalışmanın yalnızca bir durum tespiti olmadığını vurguladı. Özvar, şu ifadeleri kullandı:
“Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu, yalnızca mevcut kapasitemizi ortaya koyan bir çalışma değil; aynı zamanda geleceğe dönük vizyonumuzu yansıtan güçlü bir yol haritasıdır. Yükseköğretim Kurulu olarak üniversitelerimizin küresel ölçekte söz sahibi olmalarını sağlayacak adımları kararlılıkla atıyoruz.”
Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu-2025, Türk yükseköğretiminin kalite, kapsayıcılık ve küresel rekabet ekseninde yeni bir döneme girdiğini ortaya koyan stratejik bir belge olarak değerlendiriliyor.