Türkiye'nin ilk Covid-19 Takip Merkezi'nde hastalar özenle takip ediliyor

Sağlık Bakanlığı, Covid-19 geçiren hastaların sağlık durumlarının kontrol ve takibi için ilk Covid-19 Takip Merkezi'ni Başkent'te açmıştı. Açılıştan bugüne 10 aylık bir süre geçen merkeze başvuran hastaların ortak şikayeti ise nefes darlığı oldu.

SAĞLIK 11.11.2021, 15:34 15.11.2021, 15:01
Türkiye'nin ilk Covid-19 Takip Merkezi'nde hastalar özenle takip ediliyor

Ankara'da Sağlık Bilimleri Üniversitesi Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesinde kurulan Covid-19 Takip Merkezi, 1 Aralık 2020 tarihinden itibaren hizmet vermeye başladı.

Pilot uygulama olarak kurulan merkezde yaklaşık 10 aylık süre boyunca takip edilen hastalar ve onlardan gelen şikayetleri merkezin uzmanlarından Dr. Canan Emiroğlu anlattı:

Dr. Emiroğlu, başvuruda bulunan hastaların en çok şikayette bulunduğu rahatsızlığın nefes darlığı olduğunu, bunu kas ve eklem ağrılarının, saç dökülmelerinin, Tat ve koku kayıplarının, nörolojik, psikolojik ve dermatolojik bir çok durumun takip ettiği bilgisini paylaştı.

HASTALARIN TAKİBİ YAPILIYOR

Emiroğlu, şunları kaydetti:

"Aralık 2020 tarihinden itibaren biz Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde Sağlık Bakanlığı'nın pilot uygulama olarak başlatması ile biz de göreve başladık. O tarihten itibaren Covid-19 nedeniyle hastanede yatarak tedavi gören hastaları değerlendirmeye aldık. Bu hastalarımız ilk gelişlerinden itibaren 1 ay, 3 ay ve 6 ay sonra, tekrar ikinci 6 ay şeklinde 2 yıllık bir tedavi süreleri planlanıyor. Bu Aralık ayı itibariyle birinci yıl yani 5 vizitelik tedavileri tamamlanmış olacak" ifadelerini kullandı.

TAKİP EDİLEN HASTALARDA ZAMANLA SEMPTOMLAR AZALIYOR

Dr. Canan Emiroğlu, "Katılım oldukça iyi, gönüllülük esasına göre geldikleri için biz randevu verip davet ediyoruz. Yaklaşık üçte ikisi bizim kayıtlarımıza göre kesin olarak devam ediyor. Üçte biri de muhtemelen iyileştikleri ve şikayetleri fazla kalmadığı için gelmemeyi tercih ediyor. Gelenlerin büyük bir kısmının semptomlarında düzelmeler fark ediyoruz. En başta geldikleri zaman özellikle solunum yolu, akciğer tutulumuna bağlı Covid-19 pnömonisi (zatürre) nedeniyle hastanede yatarak tedavi gören hastalar nefes darlığı şikayetiyle çok başvuruyorlardı. Yürürken, evde en basit işlerini yaparken dahi eskisi gibi olmadıklarını ifade ediyorlardı. Daha sonraki kontrollerinde, özellikle 6'ncı aydan sonra bu şikayetlerin oldukça azaldığını fark ediyoruz. Diğer şikayetler de aynı şekilde. Eklem ağrıları, yorgunluk, kas ağrıları, baş ağrıları, saç dökülmeleri, tat-koku alma bozuklukları; bunların zaman içerisinde bir kısmı tamamen kayboluyor, bir kısmı da azalarak devam ediyor. Bu arada değişik sık görülmeyen bazı ilginç şikayetleri olan hastalarımız olabiliyor. ya da farklı sırt ağrısı ile gelen, pulmoner emboli tanısı koyduğumuz birkaç hastamıza da denk geldik. Tabi istisnai durumlar da olabiliyor" ifadelerini kullandı.

TAKİP EN AZ 2 YIL SÜRECEK

Merkezde Covid-19 geçirmiş hastaların varsa hastalığa bağlı komplikasyonları en az iki yıl boyunca takip edilecek ve olası sağlık sorunlarına erken müdahale edilecek. Aynı zamanda bu hastalığa yönelik sağlık hizmet kalitesini artırmak için belirlenecek yeni politikalara yönelik çalışmalar yürütülecek. Merkezlerde bilimsel araştırmalara zemin oluşturacak yeni yöntemler de geliştirilecek.

VATANDAŞ DİĞER POLİKLİNİKLERE GÖRE DAHA İTİNALI BİR MUAYENE ALIYOR

Buraya gelen hastaların tamamen gönüllülük esasına göre başvuru yaptığını söyleyen Emiroğlu, şöyle devam etti:

"Yatarak tedavi gören, belli yaşın üzerinde ve kronik rahatsızlıkları olanların bu takip merkezlerinde en azından bir kontrol amaçlı da çok kolay ulaşabileceklerini, çok kolay randevu alabileceklerini ve burada diğer polikliniklere göre daha uzun ve itinalı bir muayene alabileceklerini bilsinler. Yanlış anlaşılmasın her yerde mutlaka herkes itina ile muayene ediyordur. Ama bizim aldığımız hasta sayısı ve ayırdığımız zaman açısından, daha avantajlı bir konumdayız. O yüzden daha fazla zaman ayırabiliyoruz bu hastalarımıza ve konsültasyonlarını yine detayı bir şekilde yapabiliyoruz. Bu imkanı değerlendirmelerini isterim. En azından şikayetleri az bile olsa bir kontrol olmuş olurlar."

YATAN HASTALAR GENELDE NEFES DARLIĞINDAN ŞİKAYET EDİYOR

Bu merkezlere Covid-19 hastalığı nedeniyle yatarak tedavi gören hastaların kendileri tarafından davet edildiğini ve gelen hastaların tüm kontrollerinin düzenli olarak takip edildiğini aktaran Emiroğlu, "Yatan hastalarda en baskın şikayet nefes darlığı. Akciğer tutulumu olduğu için pnömoni geçirenlerin hemen hepsinde bu durum az ya da çok var. Tabi kronik hastalığı olan, geçmişte diyabeti, koah, astım gibi kronik hastalığı olan hastalarda nefes darlıkları zaten mevcut olduğu için bir de üstüne Covid eklendiğinde bu hastalarımızın bir kısmı ilk dönemlerde tekerlekli sandalyeler iler gelenler var aralarında. Oksijen satürasyonları düşük olup oksijen tüpleri kucaklarında gelerek destek tedavileri alanlar da var. Bu grup hastalar daha istisna ama normal hiçbir ek hastalığı olmaksızın gelen hastalarda da bu şikayetler; özellikle nefes darlığı, halsizlik, kas ve eklem ağrıları ön planda. Tabi bizim hasta grubumuzun da yaş ortalaması yaşlı bir grup. Genç hastalarımız da vardı ama onlar biraz daha hafif atlatıyor ve sayıları az" diye konuştu.

COVİD'E YAKALANAN HERKESİN FARKLI BRANŞLARI İLGİLENDİREN PROBLEMLERİ OLABİLİYOR

Farklı branşlardan doktorlarla temasta olduklarını bildiren Emiroğlu,  "İlgili branşlara danışıyoruz. Çünkü hastaların birçok problemleri oluyor. Örneğin hastaların gözle ilgili, nörolojik ya da cilt problemleri de olabiliyor. Burada nefes darlığı nedeniyle en sık göndermek durumunda olduğumuz bölüm göğüs hastalıkları oldu. Bir o kadar da yaş grubu itibariyle kardiyolojiye gönderdik. Antikor testlerini de kan olarak incelediğimizde hastada herhangi bir şikayet olmamasına rağmen zeminde bir takım immünolojik problemler olduğunu fark ettiğimiz gruplar var. Bunlar da yine romatolojiye, bir o kadar hastanede yoğun bakımda, serviste alışık olmadık şekilde yatıp çıkan hastalarda psikolojik yakınmalar var. Aynı şekilde böyle olduğunda psikiyatriye de konsülte ettik ve etmeye devam ediyoruz. Aşağı yukarı tüm branşlara danıştık" dedi.

Yorumlar (0)