BİLİM

Prostat kanserinde hedefe yönelik radyonüklid tedaviler

Prostat kanseri tedavisinde son yıllarda dikkat çeken en önemli yeniliklerden biri, radyonüklid tedaviler.

Bu yöntem, kanser hücrelerini uzaktan değil, doğrudan içerden hedef almayı amaçlayan gelişmiş bir nükleer tıp yaklaşımı olarak öne çıkıyor.

Yeni nesil tedavilerde, prostat kanseri hücrelerinin yüzeyinde bulunan PSMA (Prostat Spesifik Membran Antijeni) adlı yapıya bağlanan moleküller, adeta bir kılavuz gibi tümör dokusunu buluyor. Bu moleküllere bağlı radyonüklid madde ise kanser hücresine nokta atışı radyasyon vererek etkisini gösteriyor.

Nasıl çalışıyor?

Bu yöntem basitçe şöyle özetlenebilir:
• PSMA’yı tanıyan hedefleyici molekül vücuda veriliyor
• kan dolaşımıyla prostat kanseri hücrelerini buluyor
• üzerine bağlı radyoaktif madde doğrudan tümör hücresine ulaşıyor
• çevre dokuya daha az zarar vererek kanser hücresini içten tahrip ediyor

Bu nedenle tedavi, “içten ışınlama” veya “akıllı radyasyon” olarak da tanımlanıyor.

Kimlere uygulanıyor?

Radyonüklid tedaviler özellikle şu hastalarda öne çıkıyor:
• ileri evre prostat kanseri
• hormon tedavisine direnç gelişmiş hastalar
• kemoterapi almasına rağmen hastalığı ilerleyenler
• kemik ve lenf yayılımı olan hastalar

Uygunluk, nükleer tıp görüntülemesi ile PSMA tutulumunun gösterilmesi sonrası belirleniyor.

Kemik metastazlarında önemli avantaj

Prostat kanserinde en sık görülen yayılım alanlarından biri kemikler. Radyonüklid tedaviler:
• kemik metastazlarında ağrıyı azaltabiliyor
• kırık riskini düşürebiliyor
• yaşam kalitesini artırabiliyor

Bu nedenle yalnızca yaşam süresine değil, günlük hayatın konforuna da önemli katkılar sağlıyor.

Yan etkiler neler?

Radyonüklid tedavilerin en sık görülen yan etkileri şunlar:
• yorgunluk
• ağız kuruluğu
• bulantı
• kan değerlerinde düşme

Tedaviler hastanede kontrollü koşullarda uygulanıyor ve hastalar nükleer tıp uzmanları tarafından yakından takip ediliyor.

Geleceğin güçlü adayları

Prostat kanserinde hedefe yönelik radyonüklid tedavilerin önümüzdeki yıllarda:
• daha erken evrelerde
• hormon tedavisiyle birlikte
• immünoterapi ve kemoterapi kombinasyonlarında

daha yaygın şekilde kullanılabileceği belirtiliyor. Özellikle PSMA hedefli moleküller, prostat kanseri tedavisinde yeni bir tedavi sınıfının habercisi olarak görülüyor.