🩺 Haber metni
İdrarda protein kaçağı olarak bilinen proteinüri, böbreklerin kanı süzerken geri tutulması gereken proteinlerin idrarla atılmasıyla ortaya çıkıyor. Uzmanlara göre bu durum her zaman hastalık anlamına gelmeyebilir; yoğun egzersiz, ateşli hastalıklar veya geçici stres dönemlerinde kısa süreli görülebilir. Ancak bulgunun kalıcı hale gelmesi böbrek hastalıkları için uyarı işareti kabul ediliyor.
Protein kaçağı uzun süre belirti vermeyebilir. Zamanla idrarda belirgin köpüklenme, ayak bileklerinde ve yüzde şişlik (ödem), halsizlik, kilo artışı ve bazen nefes darlığı gibi şikayetler görülebiliyor. Bu belirtiler başka hastalıklarla da ilişkili olabileceğinden, kesin tanı için idrar ve kan testlerinin birlikte değerlendirilmesi öneriliyor.
Teşhiste spot idrar tahlili, 24 saatlik idrar toplanması ve protein/kreatinin oranı gibi testler kullanılabiliyor. Nedene göre kan basıncı ölçümü, böbrek ultrasonu ve seçilmiş hastalarda böbrek biyopsisi gündeme gelebiliyor.
⚕️ En güncel tedavi yaklaşımları
Uzmanlar, tedavinin tek bir yönteme indirgenemeyeceğini ve altta yatan nedene yönelmesi gerektiğini vurguluyor:
-
hipertansiyon ve diyabet kontrolünün güçlendirilmesi
-
ACE inhibitörü ve ARB grubu ilaçların uygun hastalarda kullanılması
-
fazla tuzdan kaçınma ve böbrek dostu beslenme
-
nefrotik sendrom ve bazı glomerül hastalıklarında immün sistemi düzenleyen tedaviler
-
ciddi ödemde uygun diüretik kullanımı
-
ileri evrede diyaliz ve nakil seçeneklerinin gündeme gelmesi
Son yıllarda diyabetik böbrek hastalığında SGLT2 inhibitörleri olarak bilinen bazı ilaçların, doktor kontrolünde kullanıldığında proteinüriyi azaltmada katkı sağlayabildiğine yönelik çalışmalar dikkat çekiyor. Bununla birlikte her hasta için uygun olmayabileceği ve hekim önerisinin belirleyici olduğu vurgulanıyor.
🧪 Bilimsel çalışmalarda öne çıkan bulgular
-
Diyabetik böbrek hastalarında ACE inhibitörleri ve ARB’lerin proteinüriyi azaltabildiğine dair kontrollü klinik araştırmalar bulunuyor.
-
Nefrotik sendromlu olgularda ödem ve protein kaybının yaşam kalitesi üzerine etkilerini gösteren hasta serileri yayınlandı.
-
SGLT2 inhibitörlerinin böbrek fonksiyonlarını koruma ve protein atılımını azaltma potansiyelini inceleyen randomize çalışmalar son yıllarda tıp literatürüne girdi.
-
Çocukluk çağında görülen minimal değişiklik hastalığı ve fokal segmental glomerüloskleroz gibi durumlar üzerine güncel immünomodülatör tedavileri değerlendiren araştırmalar devam ediyor.
Uzmanlar, protein kaçağının tek başına bir hastalık adı değil, önemli bir bulgu olduğunu ve kendi kendine ilaç başlanmasının riskli olabileceğini hatırlatıyor. Özellikle diyabet, hipertansiyon, ailede böbrek hastalığı öyküsü ve gebelikte hipertansiyon yaşayan kişilerin düzenli kontrol yaptırması öneriliyor.
🚦Önemli not
Bu haber bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka hekim değerlendirmesi gereklidir.