Uzmanlara göre D vitamini eksikliği olan kişilerde yorgunluk, halsizlik, düşük ruh hali ve toparlanmada gecikme daha sık görülüyor.
Bilimsel çalışmalar, D vitamini düzeyi düşük olan bireylerde obezite ve artmış yağ kütlesi riskinin daha yüksek olduğuna işaret ediyor. Aynı beslenme ve fiziksel aktivite koşullarında, D vitamini düzeyi yeterli olan kişilerde yağ artışının daha düşük seyredebildiği bildiriliyor. Ancak uzmanlar, D vitamininin tek başına “yağ yakıcı” bir madde olmadığı, etkisinin dolaylı ve destekleyici olduğu konusunda uyarıyor.
D vitamininin eksik olması halinde uyku düzeni, kas gücü, bağışıklık sistemi, genel enerji düzeyi ve psikolojik iyilik halinin de olumsuz etkilenebileceği belirtiliyor. Bu nedenle özellikle güneş görmeyen kapalı ortamlarda çalışanlar, ileri yaş grupları, obez bireyler ve kronik hastalığı olan kişilerde eksiklik daha sık izleniyor.
Sağlık profesyonelleri, gelişigüzel takviye kullanımına karşı dikkatli olunması gerektiğini vurguluyor. D vitamininin fazla alınması, kandaki kalsiyum düzeyini yükselterek böbrek taşı ve organ hasarı gibi risklere yol açabiliyor.
Uzmanlardan önemli uyarı
• Takviye kararı hekim tarafından verilmelidir
• Önce kan düzeyi ölçümü yapılmalıdır
• Hedef, normal düzeye ulaşmak; yüksek dozlara çıkmak değildir
• Düzenli güneş ışığı, dengeli beslenme ve hareket temel korunma yöntemidir
Sonuç olarak D vitamininin yeterli düzeyde bulunması genel sağlık, enerji düzeyi ve kilo kontrolünü destekleyici bir rol oynayabiliyor. Ancak tek başına zayıflatan veya doğrudan yağlanmayı azaltan bir “mucize takviye” olarak görülmemesi gerektiği belirtiliyor.